Ben Kocaeli Üniversitesinde okuyan UİD-DER’li bir öğrenciyim. 1886 yılında Amerikalı işçilerin canları pahasına bizlere kazandırdıkları birlik, dayanışma ve mücadele günü 1 Mayıs’a UİD-DER’le birlikte katıldım. Bizlerle miras bırakılan bu mücadele gününü 122 yıldır bütün coşkumuzla işçiler-emekçiler olarak kutluyoruz. Bu seneki 1 Mayıs’ın proletarya için daha da büyük bir önemi vardı. Burjuvazinin saldırılarına karşı örgütlü işçiler olarak duruşumuzu ortaya koymalıydık.
Başta sosyal haklarımızın gasp edilmesi olmak üzere tüm saldırılara ancak ve ancak örgütlü mücadelemizle karşı durabiliriz. Tepemizde bir avuç sermayedar milyonlarca kişiyi yönetirken, her istediğini yaptırırken, işçi-emekçi yığınları iliklerine kadar sömürürken milyonlar evrenlerinde oturmamalıdır. UİD-DER bana evimde oturmamam gerektiğini öğretti ve sınıf bilincini iliklerime kadar aşıladı. Bu bilinci sadece benim edinmem yetmiyor. Eğer ben bu bilinci aldıysam UİD-DER çatısı altında, sınıf mücadelesini milyonlara yaymak hedefini bir görev edindim. Eğer proletarya kendine yapılan haksızlıklara yeter demek istiyorsa örgütlü bir şekilde alanlara dökülmelidir. UİD-DER’li işçiler olarak, insanları sınıf mücadelesine katmak ve bu mücadeleyi büyütmek bizlerin görevidir.
UİD-DER çatısı altında örgütlen, örgütle!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz
Yaşasın 1 Mayıs! Biji Yek Gulan!