Ortadoğu’daki savaş alevleri, her geçen gün bölgeyi daha fazla cehenneme çeviriyor. Çocuk, yaşlı, kadın, erkek ayrımı yapmadan bir anda onlarca insanın canını alan katliamlarla savaş şiddetlendiriliyor. Üzerinde yaşadığımız topraklarda da emekçiler, hükümetin iç ve dış politikalarının ağır sonuçlarıyla karşı karşıyalar. Bir yandan içerde darbe girişimi sonrası OHAL uygulamalarıyla ve çıkartılan KHK’lerle özgürlükler kısıtlanıp baskılar arttırılırken, öte yandan da ötekileştirme, kutuplaştırma politikalarına devam ediliyor. Bir yılı aşkın süredir emekten, demokrasiden, barıştan yana kitlelere dönük bombalı saldırılar gerçekleştiriliyor. Son olarak Antep’te gerçekleştirilen canlı bomba saldırısı sonucu çoğu çocuk ve 20’li yaşlarında 54 insan yaşamını kaybetti. Pek çok bölgede Antep’teki katliamı lanetleme eylemleri gerçekleştiriliyor.
Tuzla Aydınlı’da bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, gerçekleştirilen katliamlara, içinden geçmekte olduğumuz bu cehenneme karşı durmak, dayanışma ve mücadeleyi büyütmek amacıyla “Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği’ni” oluşturduklarını duyurdular. Aydınlı Tepe durağında bir araya gelen kitle, katliamlara karşı büyük bir hınç ve öfkeyle “Yaşasın Halkaların Kardeşliği”, “Kurtuluş Yok Tek Başına, Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek”, “Bîjî Bîratîya Gelan” sloganlarını yükselterek Aydınlı merkeze doğru bir yürüyüş gerçekleştirdi. UİD-DER’in ve emekten yana örgütlerin içinde yer aldığı “Tuzla Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği”nin açıklamasına direnişteki TEDİ işçileri ve deri işçileri de destek verdiler. Burada birlik adına basın açıklaması yapan Aydın Kılıçdere; Gaziantep’teki insanlık düşmanı katliamı lanetleyerek bu durumun hükümetin iç ve dış politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti. Karanlık ve zor bir dönemden geçildiğini belirten Kılıçdere, siyasi iktidarın düşünce, inanç ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını dile getirdi.
Açıklamada, baskı ve şiddete karşı birlikte mücadele etmek gerektiği belirtilerek; emekçilerin, gençliğin ve tüm ötekileştirilenlerin umudu, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmek için yan yana gelmeleri gerektiği vurgulandı.