Avcılar Belediyesi’nde işçi düşmanlığı artarak devam ediyor. İnsanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanan, sendikal hakları tanınmayan, ücretleri ödenmeyen taşeron işçiler, 2 gün boyunca iş durdurmuşlardı. Avcılar Belediyesi ise eylemlere katılan yaklaşık 350 işçiyi yüz kızartıcı suç işledikleri iftirasıyla işten attı.
Seçim meydanlarında emek dostu olduğunu iddia eden, demokrat pozlar kesen CHP’nin belediye yöneticileri, işyerindeki sorunlar karşısında haklı olarak mücadele yolunu seçen işçilere kara çalarak onları hırsızlıkla, ahlâksızlıkla suçluyorlar. İş Kanunu’nda yer alan ve mücadelenin yükseldiği işyerlerinde patronların imdadına yetişen 25/2 maddesinden (yüz kızartıcı suç işlemek) atılan Avcılar Belediyesi taşeron işçileri, kanun gereği yıllarca çalışıp hak ettikleri tazminatlarını alamaz, işsizlik sigortasından yararlanamaz durumdalar. İşçileri herhangi bir gelirden mahrum bırakarak açlığa ve ölüme mahkûm eden Avcılar Belediyesi, böylelikle işyerindeki mücadeleyi bitirmek istiyor.
Hırsızlık, ahlaksızlık yaptıkları iftirasına maruz kalan işçiler, duruma tepki göstererek 4 ayı aşkın bir süredir belediye önünde direnişte olan arkadaşlarının yanında mücadeleye girdiler. İşçiler, işyerlerindeki sorunlardan kurtulmak ve alınlarına çalınan lekeyi temizlemek için mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceklerini belirtiyorlar.
Avcılar Belediyesi’ndeki bu işçi düşmanlığı birçok travmatik duruma da yol açıyor. İşsiz kalmaları yetmezmiş gibi bir de iftiraya maruz kalan işçilerin yaşadıkları ekonomik sorunlar ve psikolojik bunalımlar ailelerin dağılmasına neden oluyor. Son olarak bir işçi, 7 Eylül’de Avcılar’da yapımı süren bir caminin minaresine çıkarak intihara teşebbüs etti. Yaşadığı sorunlar karşısında çaresizce intihara kalkışan Yusuf Karabulut adlı işçi, cami minaresinde “haksız yere işten attılar, işimizi geri istiyoruz” dedi. Arkadaşları tarafından ikna edilerek minareden indirilen Karabulut’un kredi borcu olduğu, geçtiğimiz hafta eşi tarafından terk edildiği bu yüzden bunalıma girdiği öğrenildi.