
Bizler hayatı zorluklar ve imkânsızlıklar içinde yaşamaktayız. Biz kadınlar için bunların farkında olup da hayatımıza aynı şekilde devam etmek tam bir işkence. Evet işkence. Çünkü fabrikada olsun sokakta olsun kısacası hayatın her alanında ezilen bizler oluyoruz. Ev işleri, çocuk bakımı gibi daha saymadığım bir sürü şey. İşyerinde zorunlu mesaiye kalmak sanki bizlere armağanmış gibi gösteriliyor ve her defasında karşımıza dikiliyorlar. Bir de egemenler ve burjuvaların beslediği erkek egemenliği var. Bunları bilmemize rağmen her şeyin farkındayız da hayatımıza, geleceğimize ve hayallerimize onlar karar verirken biz kadınlar ne yapıyoruz? Birlik olmak varken neden bu rüzgâra kapılıp gidiyoruz? Bizler, bize bu hayatı zorunlu kılan sisteme karşı olmalıyız. Çünkü kendi çocuklarımıza iyi bir gelecek bırakmak zorundayız. Şairin dediği gibi “Bu dünya öküzün boynuzunda değil, bu dünya ellerimizin üstünde duruyor.”
Sınıf kardeşlerimizle, birlik ve beraberlik içinde omuz omuza verme ve daha iyi bir dünya için el ele mücadele etme zamanı!