Binlerce işçinin her gün ağır çalışma koşullarında, ölümle burun buruna yaşadığı Tuzla tersanelerinde iş cinayetleri ne yazık ki son bulmuyor. Son olarak 9 Mayıs Cuma günü öğlen saatlerinde Tuzla’da Selah Tersanesinde bir patlama meydana geldi. Patlamanın sebebi bir blokta boya yapıldıktan sonra gaz ölçümü yapılmadan, kaynak ve taş işlerine başlanmasıydı. Boyadan sonra gaz ölçümü yapılması gerektiğini patronlar da taşeronlar da bildikleri halde, bu yapılmadığı için tersanelerde gencecik bir işçi daha hayatını kaybetti. Patlamada 6 işçi de yaralandı ve yaralılar arasında hayati tehlikeyi atlatamayanlar da var.
DSCF0304.JPG [1]

Bir süre GİSBİR önünde beklendikten sonra basın açıklamasına geçildi. Açıklamayı yapan Limter-İş genel sekreteri Kamber Saygılı şöyle konuştu: “Dün ölülerimizin sayısı 94 oldu. Tersane patronları böyle korunduğu, yargılanmadığı sürece, Çalışma Bakanlığı tersanelere gelip bir sorun görmediğini, iş güvenliğinin alındığını söyledikçe ölümler devam edecektir. Yeri geliyor işçiler öldüğünde dalga geçerek «sabah çok yemiş, kalp krizi geçirmiş ölmüş» diyorlar. Dün iş cinayetinin yaşandığı Selah Tersanesinin sahibi Erkan Selah geçen yıl GİSBİR başkanı idi ve iş cinayetlerinin işçilerin cahilliğinden kaynaklandığını söylüyordu. Şimdi aynısını yeni GİSBİR başkanı Murat Bayrak, Çalışma Bakanı ve Başbakan da söylüyor. GİSBİR konfederasyonumuzla görüşme yapmıyor. Taleplerimiz hâlâ aynı yerde duruyor. Bugün az kişi olabiliriz ancak gelecekte daha güçlü geleceğiz. Binlerle geleceğiz.”
İşçiler sık sık “İnsanca çalışmak istiyoruz” , “Artık ölmek istemiyoruz” , “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Tersane işçisi köle değildir”, “İşçiler birleşin ölümleri durdurun”, “Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganlarını attılar.
Şunu bilelim ki, bizler birleşmedikçe ve sabırla ve inatla örgütlenmedikçe, taleplerimiz yerine getirilmeyecek ve ölümler devam edecek. Biz işçilerin tek dayanak noktası örgütlülüğümüzdür. Eğer örgütlüysek karşımızda hiçbir güç duramaz, ne patronlar ne de onların kolluk güçleri bize bir şey yapamaz. Örgütlüysek istediğimiz çalışma koşullarını, iş güvenlik önlemlerini ve insanca çalışma hakkımızı elde ederiz. Örgütlü değilsek sağlıksız koşullarda, ölümle burun buruna çalışmaya devam ederiz. İşçi kardeş, örgütlen ve çevrendekileri de örgütle ki haklarımızı elde edebilelim ve insanca koşullarda çalışabilelim!