Bundan 2 yıl önce Ermenek’te Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait linyit kömürü madenini su basması sonucu 18 işçi hayatını kaybetmişti. İşçilerin cesedine 38 gün sonra ulaşılmıştı. Yaşanan bu katliamdan sonra işçi aileleri tarafından açılan davaya ilişkin gerekçeli karar geçen günlerde açıklandı.
Katliamla ilgili mahkemenin verdiği cezalar Temmuz ayında sonuçlanmıştı. Dava sonucuna göre Has Şekerler Madencilik Şirketi’nin patronu Saffet Uyar “taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Uyar’ın yanı sıra Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi teknik nezaretçisi Ali Kurt da 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kurt “resmi belgede sahtecilik” suçundan da iki yıl bir ay ceza almıştı.
Davaya ilişkin açıklanan gerekçeli karara göre 18 işçinin ölümüne 3 ihmal neden olmuştu. Birinci ihmal olarak şirkette kömür ocağındaki önceki imalatlara ilişkin maden haritasının olmaması belirtildi. Madende 2010 ve 2011’de de iki kez su baskını yaşanmıştı. Bu su baskınlarına rağmen haritalara bakılarak yine önlemler alınmamıştı. Haritaların sadece üretim sahasındaki güncel üretim bilgilerini değil, eski imalata ilişkin bilgileri de içermesi gerektiği mahkemece ifade edildi.
İkinci ihmal acil durum alarm sistemi olmamasıydı. Yasalara göre madenlerde acil durumda ocağın derhal boşaltılmasını sağlayacak alarm sisteminin bulunması zorunludur. Kararda, “Acil durumlarda ocağın derhal boşaltılmasını sağlayacak bir alarm tertibatı olsaydı tıpkı o sırada yanlarında bulunan ve kurtulan diğer işçiler gibi kurtulabilecekleri kesindir” dendi.
Üçüncü ihmal olarak ise kömür çıkarma sırasında mevzuata uygun sondaj çalışması yapılmadığı belirtildi. Şirket mevzuata göre 25 metrelik olan sondaj çalışması yerine üç metrelik sondajlarla yetinmişti. Bu durum hem ruhsat sahibi hem de rodövansçı Has Şekerler şirketi tarafından bilinmesine rağmen gerekenler yapılmamıştı.
İşçiler öldükten sonra değil ölmeden önce sağlık ve güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. 18 maden işçisini ölüme gönderen ihmallerin ne olduğu mahkeme kararından sonra ortaya çıkmadı, biliniyordu. Bu ihmaller işçiler maden ocaklarında çalışırken vardı. Fakat işçiler için hayati tehlike taşıyan bu ihmalleri ne patron önlemişti ne de Çalışma Bakanlığı denetleyerek ortaya çıkarmıştı. Olan yine işçilere ve onların ailelerine olmuştu.
Soma, Ermenek, Torunlar, Isparta, Esenyurt’ta yaşanan iş cinayetleri hep ihmallerle dolu. İhmaller zinciri bilindiği halde bu olayların hiç birinde ortadan kaldırılmamıştı. Üstelik bu katliamlara sebep olan hiçbir patron doğru dürüst yargılanmıyor, siyasi sorumluluğu olan kişilere dokunulmuyor.
Her ay onlarca işçinin ölümüne ve sakatlanmasına neden olan iş kazaları, ancak işçi sınıfının örgütlü mücadelesiyle durdurulabilir.