İşçiler iş kazalarında katledilmeye devam ediyor. O işçiler ki geride ekmeğe ve sevgiye ihtiyaç duyan evlatlarını, eşlerini, kardeşlerini, ana-babalarını bırakıyorlar. Geride acı bırakıyorlar. Tıpkı geçtiğimiz günlerde Yücel Boru’da çalışırken ruloların arasına sıkışarak can veren Ali Yıldırım gibi. Ali Yıldırım 41 yaşındaydı. İstiflediği saç rulolarını tutacak hiçbir önlem alınmamıştı. Patronuna göre iş, Yıldırım’ın geride kalan küçücük çocuklarından daha değerliydi. Öyle olmasa önlem alınır, işçinin canı korunurdu.
İş güvenliği önlemlerinin alınmaması işçilerin canına mal oluyor ama patronlar gerekli önlemleri almayı “maliyet” sayıyor. Patronların tek derdi daha çok üretim yapmak ve daha çok kâr etmektir. Her ay ortalama 150 işçi iş kazalarında hayatını kaybediyor. 2016 yılının ilk dokuz ayında 1421 işçi, Eylül ayında ise 141 işçi iş kazalarıyla katledildi. Ali Yıldırım da sac ruloları istiflediği sırada ruloların arasına sıkıştı ve genç yaşında feci şekilde can verdi. Geride babasız büyüyecek çocuklarını bırakarak Ekim ayının istatistiklerine bir rakam olarak eklendi!
Bugün iş kazaları ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması işçi sınıfının en büyük sorunlarının başında geliyor. İşçi sınıfının yüz yüze kaldığı her sorunda olduğu gibi iş kazalarının nedenleri konusunda da bilinçlenmek, bunun kader olmadığını anlamak büyük önem taşıyor.