1 Mayıs yaklaşmaktaydı. Kapitalist sömürünün arttığı, saldırı yasalarının geçmekte ve hazır beklemekte olduğu, Kürtlere karşı zaten uzun yıllardan beri süren savaşın daha kanlı bir şekilde ilerlediği ve milliyetçi gericiliğin alabildiğine yoğunlaştığı bir süreçti. İşte biz 1 Mayıs’ı böyle bir süreçte karşılıyorduk
Militan sınıf sendikacılığının eksikliği ve bu örgütsüzlük koşullarında 1 Mayıs’ın örgütlü ve kitlesel olması büyük önem taşıyordu. Bunun için derneğimizde çalışmalar uzun süredir yoğunlaşmıştı. İçerisinde işçi ve emekçileri 1 Mayıs’a davet eden bir bölümün ve birçok farklı sektörden işçi haberlerinin olduğu “İşçi Dayanışması” adlı bültenimiz çıkartılmış ve insanlara dağıtılmıştı. Jandarmalarla karşı karşıya gelerek afişlemeler yaptık. Uzun süredir hazırlık ve provalarına emek verdiğimiz “1 Mayıs Karanfilleri” adlı oyunumuzu oynadık
8 saatlik işgünü mücadelesini ve 1 Mayıs’ın doğuşunu anlatan bir oyundu. Seyircilerin salonu tıka basa doldurması ve oyun bitince ayakta alkışlamaları, oyunun ne kadar güzel sergilendiğini gösteriyordu. Oyun sonrasında arkadaşlarla konuştuğumda, bir miting sahnesinde seyircilerden barikat için yardım istendiğinde neredeyse sahneye fırlayacaklarını anlatmışlardı. İnsanların yaptığı yorumlarda hepsinin söyledikleri aynıydı: “1 Mayıs’ın ne olduğunu işte şimdi öğrendim, demek bu yüzden katılmak gerek.” Tüm bu söylenenler UİD-DER’in ÖRGÜTLÜ GÜCÜNÜN ve verilen KOLEKTİF EMEĞİN sonucudur.
Bize böyle olanaklar sağladığı için UİD-DER’e, oyuncu arkadaşlara ve sabrından dolayı tiyatro hocamıza teşekkür ederim.
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!
UİD-DER Yürüyor Mücadele Büyüyor!