Birleşik Metal-İş Sendikası ile Elektromekanik Metal İşverenleri Sendikası (EMİS) arasında yürüyen toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamadı. Sendika taslağında yer alan 32 madde kabul edilirken, 43 maddede anlaşma sağlanamadı ve uyuşmazlık tutanağı tutuldu. ABB Elektrik, Schneider Elektrik, Schneider Enerji, General Alstom Enerji fabrikalarında çalışan işçiler bu durumu protesto etmek için eylem kararı aldılar.
Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bulunan General Alstom Enerji fabrikasında çalışan işçiler, Cuma günü sabah saatlerinde fabrika bahçesinde yürüyüş yapmak ve tepkilerini dile getirmek istediler. Ancak fabrika bahçesine TOMA’larla giren polis, OHAL gerekçesiyle yürüyüşü engellemeye çalıştı. İşçiler bu duruma tepki gösterdiler. Kocaeli Valiliği tarafından eylemlerinin yasaklanmasına tepki gösteren Gebze Schneider işçileri, “Sadaka Değil, Toplu Sözleşme İstiyoruz” sloganını hep bir ağızdan haykırdılar.
Gebze ve Manisa Schneider işçileri de yaptıkları eylemlerle taleplerinin karşılanmaması ve toplu sözleşmenin tıkanmasına tepki gösterdiler. Manisa Schneider işçileri “Birlik, Mücadele, Dayanışma” pankartlarını taşıdıkları eylemde; geleceklerinden, ekmeklerinden, işlerinden vazgeçmeyeceklerini belirtip, “Yılgınlık Yok Direniş Var”, “Zafer Direnen Emekçinin Olacak” sloganlarını haykırdılar.
Birleşik Metal-İş Sendikası 11 Kasımda sendika sitesinden bir açıklama yayınlayarak keyfi yasağa tepki gösterdi. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “11 Kasım Cuma günü, toplu iş sözleşmesindeki taleplerini kamuoyuna açıklamak ve insanca yaşanacak bir ücret için yasal toplu sözleşme sürecini anlatmak adına basın açıklaması yapmak isteyen Alstom işyerinde çalışan işçilerin bu talebi Kocaeli valiliğinden gönderilen bir yazıyla olağanüstü hal gerekçe gösterilerek yasaklanmıştır. Oysa olağanüstü hal ile ilgili kararın alındığı günlerde Başbakan Sayın Binali Yıldırım bu kararın halka karşı alınmadığını tam tersine devletin içinde çöreklenerek hizmetleri aksatan ve ortalığı karıştıran bir terör örgütüne karşı halkı rahatlatmak adına alındığını özellikle belirtmişti. Artık açıkça ve çok net bir biçimde görülüyor ki rahatlayan, yoksullukla, işsizlikle boğuşmak zorunda kalan işçiler, emekçiler değil sermaye sahipleri ile hükümete yakın çevreler olmuştur. Demek ki Sayın Başbakanın halktan anladığı milyonlarca emekçiden ziyade bir avuç sermayedarmış…”
2017 yılında metal işçileri ile MESS arasında yapılacak toplu iş sözleşmesi görüşmelerine sayılı günler kaldı. EMİS’e bağlı işyerlerinde çalışan metal işçilerinin mücadelesi MESS’e bağlı işyerleri için ön açıcı olması açısından son derece önemlidir.