
Siirt Şirvan’a bağlı Maden köyündeki bakır madeni ocağında 17 Kasım akşamı saat 20.30’da meydana gelen heyelanda 16 işçi toprak yığını altında kaldı. Maden bölgesinde toprak kayması tehlikesinin sürmesi nedeniyle güçlükle yürütülen kurtarma çalışmalarında 4 işçinin cenazesine ulaşıldı. Kalan 12 işçiye ulaşabilmek için çalışmalar devam ediyor. Heyelanın aşırı yağış nedeniyle gerçekleştiği ifade ediliyor. Aynı bölgede 25 Temmuzda meydana gelen heyelanda iş makineleri toprak altında kalmış ve can kaybı olmamıştı.
İş cinayetleri konusunda sicili bozuk olan Ciner Grubuna ait Park Elektrik’in taşeron şirketi Anıtlar İnşaat’ın maden sahasındaki çalışması sırasında, binlerce ton toprak ve kaya parçasının yamaçtan koparak sahaya akması sonucu işçiler iş makineleriyle birlikte toprak yığını altında kaldı. İş cinayetinin ardından açıklama yapan Park Elektrik yönetimi, işçi ölümlerine hiç değinmeden heyelan nedeniyle üretime ara verdiklerini duyurdu. Ciner Grubuna ait Park Elektrik tarafından işletilen Elbistan’daki Çöllolar kömür üretim sahasında 2011 yılında 6 Şubat ve 10 Şubatta art arda iki defa toprak kayması meydana gelmiş, toplam 10 işçi toprak altında kalmıştı. Bu işçilerden sadece birinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. 9 işçi hâlâ toprak altında. Çöllolar’daki işçi katliamına dair dava sürüyor.
Facianın gerçekleştiği bakır madeni 2004 yılında dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Madeni işleten Ciner Grubu başkanı Turgay Ciner, açılışta yaptığı konuşmada “bizim önümüzü açın başka hiçbir şey istemiyoruz” demişti. Ciner’e cevaben Erdoğan da Türkiye’de kurumsal tutuculuğa karşı mücadele ettiklerini söylemişti. İhaleyi alarak madeni işletmeye başlayan grubu da kutlamıştı. Bir süre üretim yapıldıktan sonra kapanan maden 2010’da yeniden faaliyete geçti.
Maden ocağının 2004’te faaliyete başlamasıyla birlikte, çevre ve insan sağlığı olumsuz etkilendi. Bakır çıkarılırken kullanılan kimyasalların kullanma suyuna karışması, hayvanların telef olmasına, tarım alanlarının kirlenmesine ve hastalıklara neden oldu. Madende patlatılan dinamitler, köylülerin evlerinde büyük çatlaklar oluşturdu. Konuyla ilgili 2010 yılında İnsan Hakları Derneği (İHD) Siirt Şubesi hazırladığı raporu bakanlıklara ve cumhuriyet savcılığına teslim etti.
İHD raporu, geçim kaynakları ve yaşam alanları zarar gören köylülerin kaymakamlık ve valiliğe başvuruda bulundukları halde çözüm üretilmediğini, tersine dışarı atıldıklarını, köyün içinde sürekli nöbet tutan asker ve kaymakamlık tarafından tehdit edildiklerini aktarıyor.
İnceleme ve araştırma sonucu hazırlanan raporun aradan geçen 6 yıla rağmen AKP hükümeti tarafından dikkate alınmadığı, insan ve çevre sağlığının önemsenmediği anlaşılıyor.
Geçen Temmuzda meydana gelen heyelana rağmen bu durumun bir kez daha gerçekleşerek işçilerin ölümüne yol açması, çevre halkının hem şirket, hem de bu şirketin “önünü açan” hükümet tarafından hiç önemsenmediğini gösteriyor.
Toprak altında kalan işçilerin tamamının isimleri şöyle:
- Savaş Kızılkan: Ekskavatör operatörü (Diyarbakır)
- Kerem Arat: Ekskavatör operatörü (Şirvan ilçesi Derinçay köyü)
- Murat Ant: Ekskavatör operatörü, (Şirvan ilçesi Madenköy)
- İbrahim Kılınç: Ekskavatör operatörü, (Siirt)
- Kasim Tari: Ekskavatör operatörü (Diyarbakır)
- Şefik Tuncer: Ekskavatör operatörü (Batman)
- Sedat Bulut: Rok operatörü (Şirvan ilçesi Otluk köyü)
- Abdurrahman Sönmezsoy: Rok operatörü (Batman)
- Reşit Can: Kamyon şoförü, (Siirt Yağmurtepe köyü)
- Halil Başer: Kamyon şoförü (Siirt Kurtalan ilçesi)
- Mahmut Batumak: Kamyon şoförü (Şirvan ilçesi Taşkaya köyü)
- Bedrettin Caylı: Kamyon şoförü (Şirvan ilçesi Yatağan köyü)
- Nusret Beyazalma: Kamyon şoförü (Van Edremit)
- Yavuz Yıldız: Kamyon şoförü (Şirvan ilçesi)
- İsmail Tekin: Kamyon şoförü (Siirt Eruh ilçesi)
- Abdulbaki Aydın: Kamyon şoförü (Siirt Eruh ilçesi)