Umur matbaasında bir işçi arkadaşımız daha işten atıldı. “Bölüm daralması” denerek daha önce iki kez çalışma yeri değiştirilmişti işçi arkadaşımızın. Son bölüm değişikliği yapılmadan, tıpkı önceden yaşandığı gibi işten çıkması için de baskı yapılmıştı. Baskılar sonuç vermeyince bölüm değişikliği yapılarak yıldırma politikası devreye sokuldu.
Fabrikada ilk günden bu yana işçilerin birliğini sağlamak için çalışan arkadaşımız, haksız yere işten atıldı. Biz işçi arkadaşımıza sahip çıkıyor ve yapılan haksızlığın peşini bırakmayacağımızı ifade ediyoruz. Bugün ona yapılan kanunsuzluğun yarın bizlere yapılacağından hiçbir şüphemiz yoktur.
Arkadaşımız işten atılmakla tehdit edilince, yapılan haksızlığı işçilere anlatmak için tüm gücünü harcamıştır. Nitekim sözlü ve yazılı olarak tüm işçilere şunları dile getirmiştir:
İşçi Arkadaşlar,
Yaklaşık 4 yıldır Umur’da çalışıyorum. Fakat sonuncusu bugün olmak üzere 3 kez işten atılmakla tehdit edildim. Sizlere açıkça ifade edeyim ki; düşük ücretlere, iş kazalarına, para cezalarına… kısacası işçilere yapılan haksızlıklara sesimi çıkardığım için bugün bir kez daha işten atılmakla karşı karşıya kaldım.
Arkadaşlar,
Korkunun ecele faydası yok. Sizleri emeğinize, haklarınıza ve işçi kardeşlerinize sahip çıkmaya davet ediyorum. Unutmayalım ki işçilerin tek gücü birliğinden gelir.
Bizler bu yardımlaşma çağrısına ortak oluyor ve iş güvenliğimiz ve insanca yaşayabileceğimiz koşullara kavuşmak için mücadele edeceğimizi ifade etmek istiyoruz. Matbaa işçileri patronlardan üç kuruş açlık ücreti ötesinde bir şey almadılar. Oysa makineleri, binaları ve sermayeyi biz işçiler meydana getirdik, getiriyoruz. İş güvenliğimiz, haklarımız ve çalışma koşullarımızın iyileştirilmesi için en önemli şartın biz işçilerin mücadelesi olduğunu görüyoruz. Artık sıranın kime geleceğini düşünmeden bir an önce matbaa işçilerinin birliğini ve dayanışmasını sağlamak için harekete geçmeliyiz.