
Fransa’da yüz binlerce işçi, emekli olabilmek için gerekli çalışma süresinin uzatılmasını ve emekli maaşlarının düşürülmesini öngören emeklilik “reformu”nu protesto etmek için 22 Mayısta greve gitti. Aynı gün 153 şehir ve kasabada toplam 700 bin işçinin katıldığı kitlesel gösteriler düzenlendi. Paris’te düzenlenen protesto mitingine 70 bin işçi ve öğrenci katıldı. Mitinge göçmen işçiler de katıldılar.
Marsilya’da, limanların özelleştirilmesine karşı çıkan liman işçilerinin de destek verdiği miting 60 bin kişiyle gerçekleştirildi. Gösterilere Bordo’da 25 bin, Lyon’da 12 bin, Nantes’da 25 bin işçi katıldı.
Ülkede tren seferlerinin yarısı iptal olurken, elektrik, doğal gaz, posta ve Telekom işçilerinin yaklaşık beşte biri de greve destek vererek iş bıraktılar. Öğretmenlerin ve sağlık çalışanlarının greve katılım oranı ise yüzde 8 civarında kaldı. Fransa’da bir hafta önce gerçekleştirilen eyleme öğretmenlerin yüzde 35’i iş bırakarak destek vermişlerdi. Bu eyleme katılım oranının çok yüksek olmaması, sendikaların “tam katılımlı iş bırakma” çağrısı yapmamalarına bağlanıyor.
Tüm dünyada sermaye yanlısı hükümetler, emekli maaşlarını düşüren ve işçilerin ancak mezarda emekli olabilmelerine izin veren yasaları işçi sınıfına dayatmakla meşguller. Türkiye’de de son olarak Meclis’ten geçirilen SSGSS yasasıyla emeklilik yaşı 65’e, prim gün sayısı ise 7200’e çıkarıldı. Yani genç işçi kuşakları emekli olabilmek için yaklaşık 20 yıl prim ödeyecekleri bir iş bulmak ve bunu başarsalar bile ilk emekli maaşlarını alabilmek için 65 yaşını beklemek zorundalar. Bilindiği gibi AKP hükümeti yaş sınırını önce 68 olarak tasarlamış, ancak gelen tepkiler sonucunda bunu 65’e indirmişti.
Bugün Fransa’da 55-64 yaş arası işçilerin yaklaşık yüzde 40’ı çalışıyor, daha doğrusu çalışmak zorunda kalıyor. Avrupa Birliği, bu oranı 2010 yılına kadar yüzde 50’ye çıkarmayı planlıyor. Türkiye’de de hedef aynı.
Biz sesimizi yükseltmezsek, saldırıların ardı arkası kesilmeyecek. Kendimizi düşünmüyorsak çocuklarımızın geleceğini düşünelim. Onlara daha güzel bir dünya, yaşanası bir hayat bırakmak istiyorsak örgütlenelim ve mücadeleyi yükseltelim.