Avrupalı egemenler, her ne kadar milliyetçiliği kışkırtıp İslamofobiyi ve göçmen düşmanlığını arttırmaya çalışsa da, binlerce emekçi evlerinin kapısını mülteci kardeşlerine açmaya hazır! Irkçılık ve göçmen düşmanlığı tüm dünyada yaygınlaşıyor, fakat anlamlı sınıf dayanışması örnekleri de yaşanıyor. İspanya’nın Katalonya bölgesinde yer alan ve bölgenin en büyük şehirlerinden biri olan Barselona’da yaklaşık 160 bin kişi, mülteci sınıf kardeşlerini destekleyen bir eylem gerçekleştirdi. Sınıf dayanışmasının en güzel örneklerinden birine imza attı.
18 Şubatta gerçekleşen eyleme katılan insanlar, hükümetin mülteci krizi karşısında aldığı göstermelik tutuma tepki gösterdiler. Eylemciler, hükümetin mültecilerle ilgili verdiği sözleri bir an önce tutmasını istiyorlar. İspanya hükümeti 2015’te 17 binden fazla mültecinin sınırdan geçişine izin vereceğini açıklamıştı. Aradan geçen onca zaman sonra sadece 1100 mültecinin kabul edildiğini belirten İspanyalı emekçiler, bir an önce verilen sözlerin tutulmasını istiyorlar. Eyleme katılan on binler, Suriye gibi emperyalist savaş bölgelerinden gelen insanlara, İspanya emekçilerinin kucak açmaya hazır olduğunu belirtiyorlar. “Bu Kadar Mazeret Yeter, Artık Onlara Hoş Geldiniz Demek İstiyoruz”, “Katalonya’da Her Şey Onları Karşılamaya Hazır”, “Hiç Kimse Bir Başkasından Üstün Değildir, Hiç Kimse Yasadışı Değildir”, “Kahrolası Sınır Duvarlarını Kaldırın!” yazılı döviz ve pankartlarla yürüyen kitle, savaş mağduru insanlarla dayanışma içinde olduğunu gösterdi.
On binlerce emekçi Barselona’nın en büyük caddelerinden biri olan Via Laietana’da toplandı ve şehir merkezinden Akdeniz kıyılarına doğru yürüdü. Belirlenen yürüyüş güzergâhı büyük bir anlam ifade ediyor. Çünkü Ortadoğu’da gerçekleşen emperyalist savaşın etkisiyle ortaya çıkan mülteci krizi, Akdeniz’i adeta bir kan denizine dönüştürdü. 2016 yılında en az 5 bin savaş mağduru mülteci, Akdeniz’de hayatını kaybetti. İspanyol emekçiler Akdeniz kıyılarında yaptıkları eylemle kaybettikleri sınıf kardeşlerini anarken, egemenlere de anlamlı bir mesaj vermiş oldu.
Dünyanın farklı yerlerinden birbirlerini hiç tanımayan insanlar, evlerinden koparılan sınıf kardeşlerine sırtını dönmüyor. Özellikle ülkedeki işsizliği daha da arttıracağı söyleminin arkasına sığınarak mültecilere düşmanca davrananlar, İspanyalı emekçilerden ders almalıdırlar. İspanya %20’lerde seyreden işsizlik oranıyla işsizliğin en yüksek olduğu ülkelerden birisi. Ancak İspanya’da emekçiler, sömürü düzeninin bu kronik sorununun mültecilerden kaynaklanmadığını biliyorlar. İşsizliğin çözümünü mültecilere kapıları kapatmakta aramıyorlar. Mülteci sınıf kardeşlerini ölüme terk etmek anlamına gelen duyarsızlığa prim vermiyorlar. Tam tersine onlara kucak açarak, dayanışmayı büyütüyorlar. Sınıf dayanışması açısından bu eylem, tüm ülkelerdeki emekçilere anlamlı bir örnek sunuyor.