
Metal işçilerinin 2015’teki mücadelesinde öne çıkan fabrikalardan biri olan TOFAŞ’ta işçilerin Çelik-İş’e öfkesi büyüyor. O dönemde iradelerini ve taleplerini hiçe sayan Türk Metal’den istifa eden işçiler, büyük umutlarla Hak-İş’e bağlı Çelik-İş’e üye oldular. Ancak Çelik-İş de işçilerin iradesini hiçe saydı ve Dytech’te yaşananlar TOFAŞ’ta da yaşandı. Çelik-İş işçileri yarı yolda bıraktı, Dytech işçilerinin ifadesiyle onları sattı! TOFAŞ’ta yetki Türk Metal’e bırakıldı ve Çelik-İş Tofaş Şubesi yönetim tarafından, işçilerden habersiz bir şekilde boşaltılarak kapatıldı.
İşçiler, MESS’in talebiyle Çelik-İş ve Türk Metal arasında anlaşma yapıldığını dile getiriyorlar. Maysan ve İSDEMİR’de yetkinin Çelik-İş’te kalması koşuluya TOFAŞ ve Dytech’te yetkinin Türk Metal’e bırakıldığını ifade ediyorlar. Sendikanın işçilerin iradesini hiçe saydığını, pazarlıklara ve takaslara konu ettiğini, MESS’in ve Türk Metal’in istekleri doğrultusunda hareket ettiğini söylüyorlar. İşçiler büyük bir öfkeyle arada başka ne tür pazarlıklar yapılmış olabileceği konusunda fikir sahibi olmadıklarını söylüyorlar.
Haklarını korumak için sendikal örgütlülüğe ihtiyaç duyduklarını dile getiren işçiler, bu ihanete büyük tepki duyuyorlar. Sendika yöneticilerinin korumalarla gezdiğini, işçileri sıkı bir denetim altında tuttuklarını, sorularına cevap alamadıklarını dile getirerek tepki gösteriyorlar. Bir yol haritası belirlemeye ihtiyaçları olduğunu açıklıyorlar. Yaşananlar ortaya koyuyor ki tüm fabrikalarda olduğu gibi TOFAŞ’ta işçilerin temel ihtiyacı güçlü bir iç örgütlülüktür. İşçiler örgütlü olmadan, kendi güçlerine güvenmeden ve mücadele etmeden kazanamazlar! Sendikaları değiştirip dönüştürecek, engel olanları fırlatıp bir kenara atacak olan işçilerin kararlı ve bilinçli mücadelesidir! “Metal Fırtına”nın ardından yaşanan tüm sorunlar bu gerçeği bir kez daha doğrulamıştır.