Bazen arkadaşlarımla siyaset üzerine iki çift laf edelim diyorum. Bakıyorum ki isteklerimiz çok benzer: Yaşam şartlarımız iyileşsin istiyoruz, daha iyi bir eğitim görelim ve gelecek kaygısı yaşamayalım istiyoruz. Savaştan uzak; kısacası insanca bir yaşam istiyoruz.
Bunu her kesimden her partiden bireyler olarak istiyoruz. Peki, ama isteklerimiz seçimlerimizle ne kadar örtüşüyor? Örneğin referandum üzerine bir konuşalım isterim. Değiştirilmek istenen anayasa maddeleri halkın çıkarlarına gerçekten hizmet edecek mi? Hiçbirimiz kâhin değiliz fakat şu an uygulanan politikalardan yola çıkarak geleceğin nasıl şekilleneceğine dair çıkarımlar yapabiliriz. Geçtiğimiz süreçte OHAL ilan edildi ve Cumhurbaşkanı çıkarılan KHK’ler ile istediği kanunu çıkarma yetkisini bir süreliğine eline aldı. Çıkan kanunlardan birkaçına bakalım; işçilerin grev yapması, bildiri dağıtımı, çeşitli mitingler, muhalif tiyatro/gösteri vb. etkinlikler yasaklandı. Üniversitelerde barış bildirisine imza attıkları için başta imza atanlar olmak üzere destekçileri dâhil birçok akademisyen gözaltın alındı. “Fetö” gerekçe gösterilerek, ülke genelinde muhalif olan tüm kesimler birer birer susturulmak isteniyor. Kürt illerinde sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Suriye’de askerler sıcak çatışmaya girmiş durumda.
Ve şimdi bu yetkileri kalıcı hale getirmek için yeni bir anayasa teklifi ile karşımızdalar. Bu yetkilerin bizim yararımıza olmayacağını biliyoruz. İnan bana kardeşim bizler işçi sınıfı ve onun evladı öğrenciler olarak aynı şeyleri istiyoruz, aynı şeylere değer veriyoruz. O halde cevabımız da aynı olmalıdır. Tüm işçi sınıfı adına HAYIR’lı olması dileğiyle…