
İşçiler haklarını bilmediklerinde ve sahip çıkmadıklarında, patronlar sömürüyü alabildiğine yoğunlaştırıyorlar. İş Yasasında var olan haklar gün geçtikçe kâğıt üzerinde kalıyor. Yasada var olan fakat son yıllarda patronların kendilerine göre değiştirdikleri, uygulamadıkları işçi haklarının bazıları şunlardır:
- Çalışma sürelerinin en fazla kaç saat olacağı yasayla belirlenmiştir. Yasanın belirlediği bu süreleri işçi ve patronlar anlaşarak arttırma yoluna gidemezler. Haftalık ya da günlük çalışma sürelerini tarafların anlaşarak arttırdığı sözleşmeler geçersizdir. Haftalık çalışma süresi 45 saattir. 45 saati aşan çalışma süresi bir dakika olsa bile fazla çalışmadır. Yedi günlük bir zaman dilimi içerisinde 45 saat çalışan bir işçi en az 24 saat kesintisiz dinlenme (hafta tatili) hakkına sahiptir.
- Fazla mesai yapılması için işçinin rızasını almak şarttır. İşçi bu rızayı her yıl tek bir belge imzalayarak verebilir. İşçinin rızası olsa dahi bir yılda 270 saatin üzerinde fazla çalışma yapmaya işçiler zorlanamaz. Yarım saatten az süren fazla çalışmalar yarım saat, yarım saatten fazla 1 saatten az süren fazla çalışmalar 1 saat olarak hesaplanmalıdır. Günlük çalışma süresi, fazla mesai dâhil günde 11 saati aşamaz.
- Günlük çalışma süresi 7,5 saat olan işgünlerinde yarım saat, günlük çalışma süresi 9 saat olan işgünlerinde 1 saat ara dinlenmesi zorunludur. Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz. Ara dinlenme süreleri tümüyle işçiye ait olan zaman dilimleridir. İşçiler dilerse ara dinlenmesi içerisinde işyerini terk edebilir.
- Saat 20.00’da başlayan ve sabah 06.00’da sona eren süreye gece çalışma süresi denilir. Gece çalışmasında işçilerin 7,5 saatten fazla çalıştırılmaları yasaktır. Vardiyalı çalışmalarda yarıdan fazlası gece çalışmasına denk gelen çalışmanın tamamı gece çalışması olarak kabul edilir.
- Ücretin en geç ayda bir ödenmesi gerekir. Ücretin kararlaştırılan ödeme gününü yirmi gün geçmiş olmasına karşın ödenmemesi halinde, işçinin çalışmama hakkı doğar. Bu durumda topluca işi bırakabilirler. Bu şekilde iş bırakma yasa dışı grev olarak kabul edilemez. İşveren işçinin ücretini tek taraflı olarak düşüremez.
- Sigortalı çalışıp çalışmamak patronun rızasına bağlı olan bir konu değildir. İşçinin işe ilk başladığı günden itibaren sigortası yapılmalıdır. İşçinin sigortaya hiç bildirimi yapılmamışsa,işçi, hizmetin sona erdiği tarihi takip eden yılbaşından itibaren beş yıl içerisinde hizmet tespiti davası açabilir. İşçiler işe giriş bildirgesiyle SGK’ya bildirilmiş ancak çalıştığı sürelerin primleri yatırılmamışsa her zaman dava açarak bu durumun tespitini isteyebilir.
Bu kurallar tüm işçiler için geçerlidir. Çalışanın beyaz yaka, mavi yaka, taşeron, sözleşmeli, çağrı üzerine çalışan, kiralık işçi olmasının bir önemi yoktur. Çalışanlar hangi sektörde çalışıyor olursa olsunlar bu kurallar yine geçerlidir. Örneğin “reklam piyasasında haftalık çalışma süresi 53 saattir denilmesi ya da günlük 16 saat fazla mesaiye kalacaksın” denilmesi yasaya aykırıdır.