Kuzey Avrupa ülkesi Belarus’ta da binlerce emekçi sokaklara döküldü. 17 Şubatta Başkent Minsk’te başlayan eylemler çok sayıda şehre yayıldı. İşçiler, işsizlere getirilen vergilendirme yasasını ve Başkan Alexander Lukaşenko’yu protesto ediyorlar.
Belarus’ta 2015 yılında ekonomik durgunluk gerekçesiyle işsizlerin vergilendirilmesine ilişkin bir kararname çıkarıldı. Yasa, bir yılda 183 günden az çalışan herkesin 250 dolar vergi ödemesini zorunlu kılıyor. İşsizlerin, sermayenin refahı için “kayıp vergiler” olarak görülmesi işsiz olup aynı zamanda borçlandırılan işçilerin büyük tepkisine yol açtı. Sokakları dolduran eylemcilere polisin tepkisi ise çok sert oldu. Aralarında demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve gazeteciler de olmak üzere yüzlerce kişi gözaltına alındı. Minsk yakınlarında polisin “bomba ve silah yüklü araç” bulduğu iddia edildi. Bu gerekçeyi öne süren Başkan, toplu tutuklamaları ve vatandaşlara karşı polisin sert saldırısını meşru gösteren bir açıklamada bulundu.
BELARUS2.jpg [1]
Gösteriler yasaklanmasına rağmen sokaklara çıkmaya devam eden emekçiler, “Faşist Polis” sloganları attılar. Minsk’in kent merkezinde 26 Mart Pazar günü toplanan binlerce işçi-emekçi, daha önce gözaltına alınanların serbest bırakılmasını talep etti. Fakat eylemcilere verilen karşılık yine polis şiddeti oldu. Daha önce olduğu gibi çok sayıda insan gözaltına alındı. Vergi reformuna karşı başlayan eylemler, işsizliğin ve yaşam standartlarının giderek kötüleşmesine ve Lukaşenko’ya karşı daha genel talepleri içeren protestolara dönüştü.
İşsizliğin nedenini işçilere yıkmaya çalışan Başkan Lukaşenko, işsiz kalmak işçilerin kendi tercihiymiş gibi bir algı yaratmaya çalışıyor. Hem işsiz olan hem de ekstra vergi yükü binen işçilere getirilen bu uygulamanın kabul edilebilir bir yanı olmadığını belirten Belaruslu işçiler, bütün baskılara karşı sokakları doldurmaya devam ediyorlar. Devlet Başkanı Lukaşenko, “toplumsal parazitlere karşı kanun” adını verdiği yasayla, işsizleri disipline sokacağını belirtiyor. İşsizlere “parazit” diyen Lukaşenko 23 yıldır başkanlık koltuğunda oturuyor. Baskıcı uygulamaları ve muhalefete karşı düşmanlığıyla bilinen Lukaşenko, 2011 yılında da kendisine karşı düzenlenen protestolarda yüzlerce eylemciyi tutuklatmıştı.
Tek adam referandumu için bugün evet oyu isteyenler, başkanlık rejimi ile yönetilen ülkelerde “birlik ve düzen”in hüküm sürdüğünü iddia ediyorlar. Belarus’ta 23 yıldır başkanlık koltuğunda oturan ve devletin bütün yetkilerini elinde tutan Lukaşenko’nun “birlik ve düzeni” sağlamak için yaptıkları Türkiyeli emekçilere referandum tercihleri konusunda bir fikir vermeli!