Geçtiğimiz yılın Kasım ayında Güney Kore’de, Devlet Başkanı Park Geun-hye’ın yaptığı yolsuzlukların ortaya çıkmasıyla yüz binlerce Güney Koreli emekçi sokaklara dökülmüştü. Günlerce süren protestolar sonunda 12 Kasımda başkent Seul’de büyük bir miting gerçekleştirilmiş ve mitinge yaklaşık 1,5 milyon işçi ve emekçi katılmıştı. Mitinge katılan devasa işçi kitlesi tek bir ağızdan “Park Geun-hye İstifa” ve “Park Geun-hye Tutuklansın!” sloganları yükseltmişlerdi.
Park Geun-hye, protestoların başladığı ilk günlerde halktan özür dileyerek suçlamaları birkaç devlet yetkilisinin üzerine yıkmaya çalıştı. Bu durum, işçi ve emekçilerin öfkesini daha da arttırdı. Devam eden protestolar sonucunda Park Geun-hye 9 Aralık 2016’da Ulusal Meclis oylamasıyla görevden uzaklaştırıldı. Görevini kötüye kullanan, demokratik hakları ihlal eden ve yolsuzluk batağına saplanan Devlet Başkanı 10 Mart 2017’de, Kore Anayasa Mahkemesi tarafından oy birliğiyle görevden alındı. Dokunulmazlığı düşen Park Geun-hye’ın 31 Mart’ta tutuklu yargılanmasına karar verildi ve Seul dışındaki bir cezaevine gönderildi. Mahkeme tarafından, görev süresinin neredeyse tamamını kötüye kullanmakla suçlanan Park Geun-hye’ın, delillerin yok edilebileceği endişesi ve 13 ağır suçlama sebebiyle tutuklu yargılanmasına karar verildiği açıklandı. Park Geun-hye ile birlikte davada ismi geçen Choi Soon Sil ve Samsung’un varisi Lee Jae Yong’da tutuklananlar arasında. Park Geun-hye’ın başkanlığının resmi olarak düşmesinden kaynaklı Güney Kore’de 9 Mayısta bir erken seçim gerçekleşecek.
İşçi ve emekçileri kandırarak başkanlık koltuğuna kurulan ve kısa bir süre öncesine kadar canının istediği gibi demokratik hakları ihlal eden, yolsuzluk yapan ve sefahat içinde yaşayan Park Geun-hye bugün demir parmaklıkların ardında duruyor. Bu olay hem işçi ve emekçilere hem de saltanatının sonsuza kadar süreceğini zannedenlere anlamlı bir örnektir.