
Türkiye’nin içinden geçtiği kritik süreç, pek çok ülkeden bilinçli, mücadeleci işçilerin, işçi örgütlerinin de dikkatini çekiyor. Sınıf kardeşlerimiz çeşitli vesilelerle tek adam rejimi dayatmaları, OHAL, ekonomik ve demokratik haklara saldırılarla karşı karşıya olan Türkiye işçi sınıfı ile dayanışmalarını göstermeye devam ediyorlar. On yıllardır benzer baskılara maruz kalan İranlı işçilerin, komşu Türkiyeli işçilerin yaşadığı zorluklara ilgi gösterip dayanışma mesajlarıyla destek olmalarıysa ayrı bir önem taşıyor.
“İranlı İşçi Hareketiyle Dayanışma Komiteleri – Yurtdışı”, yayınladığı ve UİD-DER’e de gönderdiği dayanışma açıklamasında, Türkiye’nin içinden geçtiği sürece dikkat çekiyor. AKP’nin “demokrasi” ve “reform” vaadiyle iktidara geldiği dönemden bu yana geçirdiği değişimi özetleyen sınıf kardeşlerimiz, uzun süredir baskı ve zulmün gündelik bir hal aldığını vurguluyorlar. AKP’nin 2011’den itibaren ifade özgürlüğüne yönelik saldırılarının, basına yönelik sansür uygulamalarının arttığını dile getiriyorlar. AKP’nin ve Cumhurbaşkanının tüm politik sistemi kontrol altına almak için harekete geçtiğini ve bu doğrultuda bir anayasa değişikliği referandumunu topluma dayattığını belirtiyorlar.
2015 Haziran seçimlerinden sonra baskıları ve Kürtlere yönelik saldırganlığını arttıran Erdoğan rejiminin, darbe girişiminden sonra ise sendika aktivistlerine, demokratik kitle örgütlerine, gazetecilere ve genel olarak muhalefete karşı bunu çok daha genişleterek uyguladığını vurguluyorlar. Türkiye’nin hapisteki gazetecilerin sayısı bakımından dünya birincisi olduğuna, referanduma son derece eşitsiz koşullarda gidildiğine, muhalefetin sesinin kısıldığına, binlerce insanın hapse atıldığına, KESK ve DİSK üzerindeki baskıların da arttırıldığına dikkat çeken İranlı sınıf kardeşlerimiz, tüm bu baskılara rağmen, referandumda hayır diyen güçlü bir muhalefetin bulunduğunu da belirtiyorlar.
İranlı sınıf kardeşlerimiz, 12 Nisan tarihli bu dayanışma açıklamasını şu sözlerle sonlandırıyorlar:
Tüm dünyadaki ilerici güçlere ve özgürlük savaşçılarına,
Erdoğan’ın kendi politik pozisyonunu ve iktidarını güçlendirmek üzere gittiği referandumun yaklaştığı bu koşullarda, dayanışma komiteleri aktivistleri olarak bizlerin görevi işçilerin, sendikaların, partilerin, Türkiye toplumunun tüm ilerici kesimlerinin ve tüm baskı, hapis ve katliamlara rağmen haklarını savunmak için mücadele eden Kürt halkının direniş kampanyasını desteklemektir.
İranlı İşçi Hareketiyle Dayanışma Komiteleri - Yurtdışı