
İşçilerin uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a sayılı günler kaldı. Egemenler, kapitalist kriz nedeniyle yaşam koşulları giderek ağırlaşan işçileri zapturapt altında tutmak istiyorlar. Çıkardıkları yasalarla işçilerin bir araya gelmesini ve hak aramasını engellemeye çalışıyorlar. Özellikle 15 Temmuz’dan sonra biz işçiler her geçen gün dozu artan baskılar, OHAL koşulları, engellenen grevler nedeniyle zorluklar yaşıyoruz. Toplu işten atmalar, kapanan-daralan fabrikalar, artan işsizlik... Resmi rakamlarda bile işsizlik 4 milyona ulaşmış durumda. Gerçek işsiz sayısı ise bunun çok daha üzerinde.
Bizlere “çözüm!”, “müjde!” haberleriyle süslenerek sunulan yeni yasalar ise kazanılmış haklarımıza el konulmasından başka bir şey değil! “Taşeronu kaldırıyoruz!” deyip daha da beteri kölelik bürolarını getiriyorlar. Bizlere hiç sormadan BES sistemini dayatarak maaşımızı daha cebimize girmeden çalıyorlar. “Bir gün çalışan bile kıdem tazminatı alacak!” diyerek kıdem tazminatını fiilen ortadan kaldırmak ve oluşan fonu patronlara peşkeş çekmek istiyorlar. İş güvenliği yasası çıkartıyorlar ama nedense bu yasadan sonra iş cinayetleri daha da artıyor ve sonuçta her yıl neredeyse 2000 işçi ölüyor, geriye kalanlar acı ve yoksulluğa sürükleniyor.
Tam da bu koşullar bizlere 1 Mayıs’ın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Çünkü 1 Mayıs işçilerin sömürü koşullarına karşı mücadelesinin sembolüdür. Mücadeleci işçilerin haklarımızı benzer baskı dönemlerinde bedeller ödeyip kazandığını unutmamalıyız. Biz işçilere bugüne kadar hiçbir hakkımız altın tepsilerde sunulmadı. Haklarımızı baskılara rağmen mücadele ederek kazandık, koruduk.
Bu geleneği sürdürecek olan bugünün sınıf bilinçli işçileri yani bizleriz. Her şeyi bizim ellerimiz, bizim alın terimiz üretiyor. Dünyanın çarkını döndüren bu eller bir araya geldiğinde karşısında ne OHAL, ne baskı ne de yasak durabilir. Biz işçi ve emekçiler, bütün baskılara rağmen işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a sahip çıkalım, gelecek güzel günlere olan inancımızla, coşkumuzla mücadeleyi büyütelim.
Yaşasın 1 Mayıs, Yaşasın İşçilerin Örgütlü Mücadelesi!