
1 Mayıs’a sayılı günler kala DİSK, KESK, TMMOB, TTB ve demokratik kitle örgütleri 1977, 1989 ve 1996 1 Mayıslarında katledilen emekçileri, katledildikleri yerlerde andılar. Sendika ve meslek örgütlerinin gerçekleştirdiği anmalarda, katledilen işçi ve devrimcilerin sınıf mücadelesinde yaşamaya devam edecekleri vurgulandı.
29 Nisan Cumartesi günü ilk olarak The Marmara Oteli önünde toplanan kitle, sloganlar eşliğinde 1977 1 Mayıs’ında hayatını kaybedenleri anmak üzere Kazancı yokuşuna yürüdü. Katledilenler anısına saygı duruşuna geçildi. Saygı duruşunun ardından katledilen işçilerin isimleri tek tek okundu. Daha sonra DİSK Genel Başkanı Kani Beko bir konuşma yaptı. Beko, 40 yıldır bu katliamın aydınlatılmadığını, katiller yargılanıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı. “İşçilere Taksim’i yasaklayanlar, Kenan Evren gibi yalnız başlarına gömülecekler” diyerek hükümetin yasakçı zihniyetini teşhir etti. Kıdem tazminatının gasp edilmek istenmesi ve kiralık işçiliğin yaygınlaştırılması gibi, işçilerin en yakıcı sorunlarına karşı 1 Mayıs’ta alanlarda olmaya ve kitlesel bir şekilde taleplerini haykırmaya çağırdı. Beko’nun ardından KESK Genel Başkanı Lami Özgen, TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel ve TMMOB Genel Başkanı Emin Koramaz da birer konuşma gerçekleştirdiler. Konuşmalarında ’77 katliamının hesabının sorulacağını ifade ederek, alanlarda olmaya ve mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdiler. Anma boyunca “Yaşasın 1 Mayıs”, “Yaşasın İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği”, “Susma Haykır Başkanlığa HAYIR”, “HAYIR Bitmedi Mücadeleye Devam!” sloganları atıldı.
Kazancı Yokuşu’ndaki anmanın ardından yürüyüşe geçen kitle, 1989’da katledilenler için Şişhane’de ve daha sonra 1996’da katledilenler içinse Kadıköy’de birer anma gerçekleştirdiler. 1 Mayıs Tertip Komitesi adına iki anmada da konuşma yapan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, konuşmasında baskı ve yasaklı yıllardan sonra gerçekleşen 1996 kitlesel 1 Mayıs’ının önemine değinerek, o yıllarda katliamı gerçekleştirenler ile bugün Taksim Meydanı’nı yasaklayanlar arasındaki zihinsel benzerliklere dikkat çekti. Anma, karanfillerin bırakılması sonra son buldu.
Türkiye işçi sınıfı, tarihi boyunca zorlu mücadelelerden geçti. Bu zorlu mücadelelerde nice bedel ödedi, kayıp verdi. İşçi sınıfının birliğini, örgütlülüğünü dağıtmak, yükselen mücadelesini bastırmak isteyen egemenler, her defasında kanlı provokasyonlara ve katliamlara başvurdular. Bugün de işçi sınıfının mücadelesinin yükselmesinden korkan iktidar sahipleri, kitlesel 1 Mayısların önünü kesmek için yasaklara başvuruyorlar. Ama tüm bunlar ezilenlerin ve sömürülenlerin haklı mücadelesinin önüne geçememiştir, geçemeyecektir. Tüm baskı ve yasaklara rağmen 1 Mayıs’a sahip çıkalım, örgütlü mücadeleyi yükseltelim, 1 Mayıs’ta alanlarda olalım!