
Yaşadığımız coğrafya bizim gibi emeğiyle geçinmek ve yaşamak zorunda olan işçiler için pek kolay bir yer değil. Yaklaşık 15 senedir iktidarda olan AKP hükümeti, “büyük Türkiye” vaadiyle toplumu ve çoğunluğu oluşturan biz işçileri kendi sınıf çıkarlarından koparmak için her türlü yöntemi kullanıyor. Yıllardır Suriye’de savaş var. Bu savaş bizi de etkiliyor. İçeride kriz ve kaos bitmiyor. İktidar OHAL’lerle, KHK’lerle bütün yetkileri elinde topladı. Demokratik hakları yok saydı, basın açıklamalarını, grevleri yasakladı. Kazanılmış haklarımızı tek tek elimizden alıyor. Sırada kıdem tazminatı var.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen baskılara, şiddete, yasaklara göğüs gererek yüz binlerce işçi dünyanın değişik bölgelerinde 1 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. İşte bu beni çok mutlu etti. Bana umut verdi. Türkiye’de ise İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir ve birçok büyük şehirde işçiler 1 Mayıs’ta alanlara çıktılar. Ortak taleplerini bütün yasaklara ve dayatmalara rağmen hep bir ağızdan haykırdılar.
Türkiye’nin sanayi kenti olan Gebze’de, Gebze Sendikalar Birliği’nin düzenlemiş olduğu 1 Mayıs’a derneğimiz UİD-DER ile katıldım. Farklı sektörlerde çalışan işçilerle aynı kortejde buluştuk. İhtiyarı, genci, erkeği, kadınıyla hep bir ağızdan savaşlara, işsizliğe, yoksulluğa, yasaklara karşı sloganlarımızı haykırdık. Kapitalizmi yok etmek, savaşsız, sınıfsız ve sınırsız bir dünya kurmak istediğimizi haykırdık. UİD-DER kortejinin disiplini, işçi sınıfına yakışır bir biçimde düzenli olması, korteje katılan tüm arkadaşların samimiyeti ve coşkusu beni çok mutlu etti.
UİD-DER’de örgütlen, işçi sınıfının bilimini, mücadelesini öğren. Bizim bir araya gelmekten ve örgütlenmekten başka seçeneğimiz yok.