
AKP iktidarı referandum öncesinde emekçi kadınların oylarını alabilmek için çok uğraştı. Mart ve Nisan ayı boyunca havuz medyasında “kadınlara müjde” başlıklı haberler yapıldı. Neler yoktu ki bu haberlerin içinde! Zaten mevcut olan haklar sanki yeni veriliyormuş gibi sunuldu. Sadece laf düzeyinde kalan vaatler, sanki yerine getirilmiş gibi anlatıldı. Referandum yatırımı olan kırıntılar için yaygara kopartıldı ve daha neler neler…
Meselâ Mart başında “Kadınlara 2500 lira maaş müjdesi” haberleri çıktı. Güya İŞKUR’un meslek edindirme kurslarına katılan kadınlar kursun sonunda 2500 lira maaşla işe gireceklerdi! Şu işe bakın ki işsiz kadın sayısı her geçen gün artıyor ve çalışan kadınların çok büyük bir kısmı asgari ücretle çalışmak zorunda.
Daha sonra yine Mart ayında “Hükümetten müjde! Annelere 30 bin liraya kadar maaş” başlıklı düzmece haberler yayınlandı. Başlığa bakarsanız çalışan çocuk sahibi bütün kadınlar yaşadı! İçeriğine baktığınızdaysa düzmece bir haber olduğu apaçık ortadaydı. 2015 yılından beri yürürlükte olan 300 liralık doğum parası sanki ilk kez veriliyormuş gibi belirtilmişti haberde. Bu da yetmemiş, doğum iznine ayrılan kadının SGK’dan aldığı rapor ücreti sanki hükümetin kadına yardımıymış ve yine ilk kez veriliyormuş gibi anlatılmıştı. Ama haber bu pişkinlikle de sınırlı kalmamış, en yüksek aylık ücrete göre bir yıl içinde alınabilecek ödemeler hesaplanarak başlığa “30 bin lira” gibi hiçbir emekçi kadının alamayacağı bir meblağ yazılmıştı.
Böyle müjdelerin arkası kesilmedi. Nisan ayının başında bu sefer ev emekçisi kadınlara yönelik bir yalan haber dolaşmaya başladı. Habere göre 25 yıldır evli olan ve sosyal güvencesi olmayan kadınlar emekli olabilecekti! Ama işin aslı sadece CHP’li bir milletvekilinin Meclise sunduğu bir yasa teklifi önergesiydi. Teklifte koşulsuz şartsız emeklilik hakkı değil, kanunda belirlenen yaş sınırı ve prim gün sayısı esas alınarak, hesaplanacak prim borcunu peşin ödeyen kadınlara emeklilik hakkı verilmesi yer alıyordu. Hepsi bu! Üstelik bu teklif Mecliste görüşülmedi bile.
2014 yılında çıkarılan torba yasayla doğum borçlanması iki çocuktan üç çocuğa çıkarılmış, ancak doğan çocukların kadınlar sigortalı olduktan sonra doğmuş olmaları zorunluluğu değiştirilmeyerek yasa göstermelik bir haktan ibaret kalmıştı. İşte Sabah gazetesi de 3 yıl öncesine ait olan bu değişikliği sanki yeni bir düzenlemeymiş gibi “Kadınlara erken emeklilik müjdesi!” başlığıyla yine Nisan ayında yayınladı.
Bir diğer “müjde” ise babaannelere çocuk bakım parası verilmesiydi. Gerçekte hayata geçen tek uygulama bu oldu. Ama bu uygulama ile ilgili öyle haberler yapıldı ki, zannedersiniz emekçi kadınların en büyük sorunu olan kreş sorunu kökten çözüldü. Oysa sadece deneme olarak birkaç bin babaanneye koşullu verilen bir paraydı söz konusu olan. Kreş sorunu ise halen emekçi kadınların en büyük sorunu olmaya devam ediyor.
Kısacası Mart ve Nisan ayı boyunca emekçi kadınlar müjdeli haber enflasyonuna maruz kaldılar. Ancak referandumda emekçi kadınların yeterince desteğini alamayan iktidar, bu kez bu kez “devrim” haberleri servis ettiriyor. Kadınların çalışma hayatında getirilen “devrim” niteliğindeki değişikliğe göre kadınların gece 7,5 saatten fazla çalıştırılmaları yasaklanıyormuş ve gece çalıştırılan kadınların evlerine en yakın noktalardan alınıp işe götürülmesi zorunlu olacakmış. Gelin görün ki bu “devrim” zaten 2003’te yasalaşan İş Kanununda yapılmıştı!
Emekçi kadınları yalan yanlış haberlerle, göstermelik yasal düzenlemelerle kandıracaklarını düşünenlere en güzel cevabı yine işçi kadınlar vermiş oldu ve referandumda çalışan kadınların yarısından fazlası “Hayır” dedi. Resmi sonuçlar ne olursa olsun bu gerçeği hiçbir şey değiştiremez. Ancak referandumda “Hayır” demek yetmiyor. Önümüzdeki dönemde emekçi kadınları “müjde” adı altında yeni hak gaspları, işsizlik ve yoksulluk bekliyor. Gelecek saldırıları püskürtebilmek ve gerçek kazanımlar elde edebilmek için gücümüzü birleştirmeli, örgütlenmeli ve haksızlıklara “Hayır” demeliyiz.