
Bugünlerde bütün işçilerin gündemini meşgul eden bir konu da kıdem tazminatıdır. Devlet patronlara kıyak, işçilere kazık şeklinde kıdem tazminatımızı fona devredip, iş garantimizi elimizden almaya çalışıyor. Gerçi ben ve benim gibi inşaatlarda, taşeron ya da alt taşeronlarda çalışan işçilerin elinden çoktan alındı bu hak, her ne kadar yasalarda olsa da… Çalıştığım işyerlerinde, konuştuğum arkadaşlarımın neredeyse hepsi bu yasayı onaylıyor. Diyorlar ki “zaten alamıyoruz en azından fona devredilirse on yıl sonra elimize bir şeyler geçer. Yasa geçerse çok iyi olacak.” Ben de onlara “taşeron ve alt taşeronlara çalışıyoruz, son 15 yılda devlet bunun önüne geçmek yerine daha da yaygınlaşmasının önünü açtı. Bizim iş garantimizin şantiye bitimine kadar olması, tazminat alamamamız hep taşeronlukla ilgili. 3 ay bir şantiyede, 5 ay bir şantiyede çalışıyoruz. Haliyle yasal olarak senemizi dolduramadığımız için de bu haktan yararlanamıyoruz. Bu hak için zamanında işçiler ne mücadeleler vermişler ve bu hakkı kazanmışlar. Biz de bugün şu çalıştığımız taşeronluk sistemini ortadan kaldırmak için mücadele etmeliyiz. Fona devredilmesi bizim işimize yaramaz. On yıl sonra dönüp üç kuruş para verecekler bize ya da vermeyecekler. Başka bir yasa çıkarıp belki de tazminat diye bir şeyi komple kaldıracaklar. Mevcut durumda biz alamıyoruz ama milyonlarca işçinin iş aş garantisi durumunda tazminat. Devletin bunu bu şekilde öngörmesi patronların aklıdır. Patronların istedikleri gibi işçiyi işten atma kıskacı altına alıp istedikleri gibi işçiyi çalıştırma tehdididir tazminatın ortadan kaldırılmak istenmesi. Akıllı olmalıyız arkadaşlar” diyorum. Bunun üzerine de, “aslında doğru söylüyorsun, biz niye taşeronlarda çalışıyoruz ki! Şirkete çalışsak hem iş kazaları azalır, daha iyi ücretlere çalışır, daha güzel yemekler yer, AGİ’lerimizi her ay düzenli alır ve işten atılınca tazminatlarımızı da alırız” diyorlar.
Bir işçi sınıfı önderi der ki “egemen sınıfın düşünceleri aynı zamanda topluma hâkim olan düşüncelerdir”. Çalıştığım işyerindeki işçi arkadaşlarımın kıdem tazminatının fona devredilmesini savunmaları da bu yasanın doğruluğunu açık biçimde kanıtlıyor. Örgütsüzlüğümüz, bilinçsizliğimiz biz işçileri başkalarının çıkarlarını kendi çıkarımızmış gibi savunmamıza ve destek vermemize sebep oluyor. Yaşadığımız hayata gerçeklerin penceresinden bakmak için örgütlenmeli, mücadele etmeliyiz.