
“İşçi birikim yapamıyor, bu böyle gitmez onların yerine biz birikim yapacağız.” Ne kadar da iyi niyetli bir yaklaşım değil mi? Evimizi geçindiremediğimiz, borç harç içinde açlıkla sınandığımız bu koşullarda benim kıt maaşımdan bir de benim için birikim yapacaklarmış. Ne vermiş ki ne alır diye düşünmekten alamadığım için kendimi, BES’ten çıkmayı kafaya koymuştum. Nasıl iptal edeceğiz diye işçi arkadaşlarla birlikte öğrenmeye çalıştık. İnsanların çoğu nasıl iptal edeceğini bilmiyor. Dilekçe diyorlar, mesaj diyorlar, 170’i ara diyenler. Derken 5755’e CAYMA TC NO yazıp göndermeye başladık.
Hemen iptal olur diye düşündüm. Ama ne mümkün! Anamızı ağlatmadan bırakırlar mı? Mesajımı göndermişim, bitti mi? Bitmedi. Üstüne bir mesaj daha onu da gönderdim. Bitti mi? Bitmedi. Tabi bu mesaj aralıkları hemen gerçekleşmiyor. Aldığım mesajın cevabı en az 3-4 gün sonra geliyor. Yani unutsam, dikkate almasam zaman dolacak. Bir de bu mesajların peşinde bir hafta koşmak zorundasın. Seni bıktırıp yıldırmak için zorladıkça zorluyorlar. Parayı keserken hesabından hiç zorlanmıyorlar. Ama geri öderken burnundan getiriyorlar. 9 Mayısta göndermiş olduğum mesajın cevabıyla hâlâ uğraşıyorum. “Devlete paranı kaptırdın mı zor alırsın” diyenleri haklı çıkaran bir tutumla, burnumdan getire getire paramı inşallah ödeyecekler.
Egemenler bir taraftan işçilerin yoksulluk koşullarını itiraf ediyorlar aslında. Yıllarca çalışsalar da işçi sınıfının birikimi olmadığı doğrudur. Evet, işçiler birikim yapamıyor. Birikmiş bir tek parası var o da borçları. Kredi kartlarına, banka kredilerine olan borcumuz büyüyor ama birikim yapamıyorsunuz diyor bize burjuvazi. Peki, bunun çözümü fonlar mı? Aldığımız maaşlar bu kadar düşükken biz işçiler nasıl birikim yapalım? Biz diyoruz borç gırtlakta, onlar diyor bize rahatça el koyacağımız birikim lazım. Egemenler bizleri bu kadar düşünüyorlarsa ve niyetleri bu kadar iyi ise madem, neden zaten kuş kadar olan maaşımızı arttırmıyorlar da ona göz dikiyorlar. Neden yok kıdem fonu, yok BES fonu diye işçilerin, emekçilerin alın terine el koymak istiyorlar? “Zaten işçiler patronlardan kıdem tazminatını alamıyor” diyorlar bir de kıdem tazminatımızı bir fona devrederek 10 yıldan önce vermeyeceklerini söylüyorlar.
İşçilerin fonlarla imtihanı yeni değil. Fon adı altında işçilerin alın terine, emeğine göz dikip patronlara peşkeş çekmeleri ilk defa başvurdukları bir yöntem değil. BES ve kıdem tazminatı fonunun da akıbeti bu fonlardan bağımsız değildir. Biz işçileri gerçekten düşünüyorlarsa geçinebileceğimiz bir ücret versinler. İşçiler, emekçiler olarak egemenlerin bu oyunlarına gelmeyelim. Kazanılmış olan haklarımızın patronlara peşkeş çekilmesine izin vermeyelim.