
Kıdem tazminatı bütün işçiler gibi biz taşıma işçilerinin de iş güvencesi demek. Bizden önceki işçi kuşaklarının mücadele ederek kazandığı haklar tek tek elimizden alındı, alınmaya devam ediyor. Kıdem tazminatı ise elimizde kalan en önemli haklarımızdan biri. Diğer sektörlerde olduğu gibi taşıma sektöründe de çalışma koşulları ağır ve kuralsız. Çalışma saatleri uzun, çalışma temposu ağır. Taşeron ve güvencesiz çalışma çok yaygın. Çalışma saatlerimiz bile belli değil. Sabah başlama saatimiz belli akşam paydosu ise iş bitiminde. Hal böyleyken günlük çalışma saatlerimiz 11-12 saati buluyor. Fazla çalışma saatlerimizin karşılığı ise “işimiz böyle” denilerek ödenmiyor. Koşullar böyle olduğu için de çalışanlar çareyi ya işten ayrılmakta buluyor ya da sessiz sedasız var olan koşullara katlanarak çalışmak zorunda kalıyor. Bizi iliğimize kadar sömüren patronlar şimdi de kıdem tazminatımıza göz dikmiş durumdalar. Bir sürü zorluğa katlanarak çalışıyoruz. Bu sayede biriktirdiğimiz kıdem tazminatlarımız bir fon kurularak ortadan kaldırılıyor. Bu bizim sektörde çalışma biçimini tamamen kuralsız hale getirecek.
Kıdem tazminatı ile ilgili medyada dolaşan haberleri biz de takip ediyoruz. “Çalışana müjde, artık herkes kıdem tazminatı alabilecek, bir gün bile çalışan kıdem alabilecek” gibi yalan ve kandırmaca üzerine kurulu propaganda yapılıyor. İşçiler olarak tepki vermeyelim, gasp edilen kıdem hakkımıza sahip çıkmayalım diye, yalanlar söyleyerek bizi kandırmaya çalışıyorlar. Patronların bir dediğini iki etmeyen AKP hükümeti çıkardığı yasalar ile bizim kıdem tazminatı alabilmemizi zaten hayli zorlaştırmış durumda. Taşeron işçi çalıştırmanın kapsamını genişleterek, part-time çalışma, esnek çalışma, kiralık işçi çalıştırma gibi yasaları çıkaran hükümet, burada karşılaştığımız sorunları bahane ederek kıdem tazminatı hakkımızı ortadan kaldırıyor. Sanki haklarımıza dönük bu saldırı yasalarını hayata geçiren patronlar ve onların temsilcisi hükümet değilmiş gibi bize bin bir çeşit yalanlar söyleyerek kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesine karşı ses çıkarmayalım isteniyor.
Kardeşler, kıdem tazminatı hakkının bu mevcut hali bile bizim sektördeki iş güvencemizdir. Sendikalı sendikasız, taşeron veya kadrolu da olsa patronlar bizi işten çıkartmak istediklerinde biz işçilerin söylediği ilk şey “ver haklarımı” oluyor. Yani biz işçileri işten çıkartmanın patronlara bir bedeli var. Bu hakkımızı bile çok gören patronlar, bu güvencemizi de ortadan kaldırmak istiyorlar.
Biz taşıma işçileri kıdem tazminatı hakkımızın gasp edilmesine karşıyız. Bizim sektörde tazminat alamadan işten atılan ve ayrılan binlerce işçi var. Her seferinde “müjde”, “işçileri düşünüyoruz” diyerek çıkarılan yasalar, bizi güvencesiz çalışmaya ve daha da yoksullaşmaya itiyor. Patronların bu yalanlarına kanmayalım. Eğer hükümet biz işçileri düşünüyorsa her işçinin kıdem tazminatı alabilmesi için taşeron çalışma, esnek çalışma, sözleşmeli çalışma gibi işçi çalıştırmayı yasaklamalı. Kıdem tazminatı almanın koşullarını hafifletmeli, tazminat vermeyen patronları da cezalandırmalıdır. Hükümetin işçiler için bu düzenlemeleri yapmayacağını, işçiler için bu güne kadar neler yaptığına bakarak anlayabiliyoruz. Biz işçiler kendi sorunlarımıza sahip çıkmadan, bir araya gelip mücadele etmeden, patronların bu saldırılarına karşı duramayız. Kıdem tazminatı hakkımızın gaspı ilk saldırı değil ve son da olmayacak. Bu saldırıları geri püskürtmenin yolu işçiler olarak top yekûn mücadele etmekten geçiyor.