
AKP hükümeti bir grevi daha erteleme adı altında yasakladı. Açıkça patrondan yana tutum alarak işçilerin toplu pazarlık hakkını gasp etti.
Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu Mefar İlaç fabrikasında toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine, 18 Mayısta grev kararı asılmış ve 20 Haziranda da greve çıkılacağı duyurulmuştu. 294 sendikalı işçinin çalıştığı fabrikada 31 Mayısta grev oylaması yapılmış, beyaz yakalıların da katıldığı oylamada 143 kişinin ret kararına karşı 367 kişi greve evet demişti. İşçilerin iradesi bir kez daha yok sayıldı, Mefar grevi 5 Haziranda Bakanlar Kurulu tarafından “genel sağlığı bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle yasaklandı.
Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, grev yasağıyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada grevin genel sağlığı bozucu nitelikte olmadığı şu sözlerle ifade edildi: “İlaç şirketlerine fason üretim yapan Mefar İlaç işyerinde üretilen ilaçların sektörde ikame edilebilir ürünler olduğu bilinmektedir ve grevin ‘genel sağlığı bozucu’ bir etkisinin olmayacağı açıktır. Bakanlar Kurulu tarafından verilen ve haklı hiçbir gerekçesi olmayan bu karar, OHAL döneminde grevlerin fiilen yasaklanmış olmasının tescilidir.”
Açıklamanın devamında, OHAL döneminde, kıdem tazminatı gibi temel hakların tırpanlanması dâhil patronlara her türlü teşvik ve desteğin sunulduğu, işçilerin hak mücadelesinin engellendiği vurgulandı. Metal ve cam işkollarından sonra petrokimya işkolunda da işçilerin anayasal haklarını kullanmasının engellendiği dile getirildi. İşçilerin grev yasaklarıyla Yüksek Hakem Kurulu prosedürüne mahkûm edildiği, yasaların sadece işverenler lehine işletildiği ifade edildi.
Açıklamanın sonunda mücadele çağrısı yapıldı. “Hükümetin verdiği bu karar ve emekçilere karşı takındığı düşmanca tavır, tüm sendikaların ve emek güçlerinin ortak mücadele vermesi ve dayanışma göstermesinin zorunluluğunu bir kez daha ortaya koymaktadır” dendi.