
Yemek molasında bir grup işçi kadınla yan yana sohbet etmeye başladık. Kadın arkadaşlardan biri işyerinde sürekli olarak verilen firma tatillerinden konuyu açtı. “Bu firma tatilleri sürekli diğer vardiyalara denk geliyor. Ne kadar şanssızız, onlar tatil yapıyor bizim vardiya çalışıyor bu haksızlık.” Ben gayriihtiyarî işçi arkadaşıma “asıl haksızlık yolda. Bak kıdem tazminatımız elden gidiyor” deyiverdim. Bir kadın arkadaş “doğru vallahi asıl bunları konuşmak lazım” diye atladı. Böylece kıdem tazminatı hakkında konuşmaya başladık.
Abla, “tam bilmiyorum, ne olmuş ki kıdem tazminatına?” diye sordu. “Devlet bir fona devredeceğinden bahsederek kıdem tazminatını elimizden almak istiyor. ‘Kıdem tazminatını bir fona devredeceğiz artık her işçi kıdem tazminatı alacak’ diyerek biz işçileri kandırmaya çalışıyorlar” diye anlattım. Diğer işçi ablamız da bana yine destek verdi. “Tabii ya zaten ne geliyorsa biz işçilerin başına geliyor. Biz emekli olunca alacakmışız. Kim öle kim kala, onu da vermeyecekler. Bak görürsün. Bugüne kadar hangi hükümet işçi için iyi ne yapmış ki?” dedi, öfkeli öfkeli.
Bakan Canikli’nin kıdem tazminatı ile ilgili açıklamasını hatırlattım. “Evet, ben de izledim; yalan söylüyor ne olacak!” dedi bir diğer işçi ablamız. “Doğrudur hiç takip edemiyoruz ki. Şimdi biz kıdem tazminatı alamayacak mıyız? ” diye soran abla, olayı kavramaya çalışıyordu.
İşyerlerinde birçok işçi arkadaşımız kıdem tazminatı saldırısının farkında değil. Birçoğu da iyi niyetle yapılmış bir fon olarak değerlendiriyor. Çünkü medya işçilere müjde diyerek algılarımızla oynuyor. Bu yüzden pek çok işçi arkadaşımız işin iç yüzünün böyle olmadığını, biz işçilerin iş güvencesi olan kıdem tazminatının fona devredilerek patronlara peşkeş çekilmek istendiğini bilmiyor. Bilenler olarak sabırla anlatmaktan vazgeçmeyeceğiz.