İşçilerin kazanılmış hakkı ve iş güvenceleri olan kıdem tazminatının fona devredilerek gasp edilmesi uzun zamandır hükümetin gündeminde. Burjuva medya ise bunu “bütün işçiler kıdem tazminatı alabilecek” şeklinde “müjdeli” haber olarak servis ediyor. Sendikasız, örgütsüz olan ve özelikle taşeronda çalışıp kıdem tazminatını alamayan işçilere, sermaye medyası tarafından sürekli yalan haberler veriliyor. Sermaye hükümeti olan AKP, bir yandan işçilerin en önemli hakkı olan kıdem tazminatını yok etmek istiyor, diğer yandan yalan haberlerle işçilerin bilincini bulandırıyor.
Okulumuzda her sabah selamlaştığımız temizlik işçisi bir ablamız var. Yine bir sabah bir günaydınla sohbetimiz başladı. Sohbetimiz ilerledikten sonra konuyu bir şekilde kıdem tazminatına getirdim. Kıdem tazminatının fona devredilmesi hakkında ne düşündüğünü sorduğumda, haberleri takip edemediğini ve bundan haberi olmadığını söyledi. Bunun üzerine kıdem tazminatının ne olduğunu ve hükümetin neden fona devretmek istediğini anlattım. Bunları söylediğimde öfkeli bir şekilde söylediği şey “sabahın köründen akşam geç saatlere kadar okuldayım. Eve gittiğimde ev işlerinden dolayı haberleri takip etmeye zamanım kalmıyor” dedi. Aradan birkaç gün geçtikten sonra sohbetimiz yine işçi sınıfına yapılan bu saldırılara geldi. Bu sefer medyayı takip ettiğini ve artık haberlere sıklıkla baktığını söyledi. Bana, “senin söylediğinin aksine fona devredilmesi kötü değilmiş. Herkes kıdem tazminatı alacakmış. Sen bu haberleri nereden duyuyorsun? Ben kaç gündür bakıyorum fakat böyle haberler görmüyorum. Hep iyi olduğunu söyleyen haberler çıkıyor” dedi. Ben de ona tekrar gerçekleri anlattım. Patronların medyasından farklı bir şey duymayacağını ve bunların beni şaşırtmadığını söyledim.
Bugün toplumun genelinde egemen olan yalan yanlış fikirler aslında medyayı elinde bulunduran egemenlerin fikirleridir. Kâr hırsıyla yanıp tutuşan patronlar, işçileri daha fazla sömürmek istemektedir. Bunun için medyayı kullanarak işçilerin bilincini bulandırmaktadırlar.
Sermayenin medyası bize yalandan başka bir şey söylemiyor. Bizleri yalanlarla kandırmaya çalışıyor. Bu yolla patronlar öfkemizi bu köhnemiş düzene yöneltmemizi istemiyorlar. İşçilerin örgütlenip mücadele ettiklerinde patronların yüreklerine nasıl korku saldıklarını sınıf tarihimizden çok iyi biliyoruz. İşte bunun için öncelikle gerçekleri bilmemiz gerekir. Gerçekleri bilmenin yolu burjuva basınını değil işçi basınını takip etmekten geçer. İşçi basınını takip edelim, okuyalım, okutalım.