
TÜMTİS sendikasına üye oldukları için işten atılan 9 DHL Express işçisi, İstanbul Yenibosna’daki merkez ofis önünde direnişe geçti.
DHL Express işçileri, yaklaşık 8 ay önce TÜMTİS sendikasında örgütlenmeye başlamış ve toplu sözleşme yetkisi alacak çoğunluğu sağlamışlardı. Sendikanın yetki için Bakanlığa başvurmasının ardından DHL Express işvereni çoğunluğa itiraz etti ve işçilere baskı yaparak sendikadan istifa etmeye zorladı. Bununla da yetinmeyen işveren, sendikalı işçileri işten çıkarmaya başladı. İşverenin 9 Haziranda sendikalı 2 işçiyi işten çıkarması üzerine TÜMTİS sendikası ile birlikte işçiler, 12 Haziranda bir basın açıklaması gerçekleştirmiş ve işverenin bu uzlaşmaz tutumunun devam etmesine direnişle karşılık verileceğini ifade etmişlerdi. DHL Exspress patronunun işçi kıyımına devam ederek, 7 işçiyi daha işten çıkarması üzerine, işçiler sendikalı olarak işe geri dönmek için 17 Temmuzda direnişe geçtiler.
Dünyanın 220’den fazla ülke ve bölgesinde faaliyet gösteren bir lojistik şirketi olan DHL, kendini dünyanın büyüyen pazarında iyi bir konuma sahip global bir şirket olarak tanımlıyor. Ayrıca hedeflenen 2020 stratejisini; fokus (odaklanma), birleştirmek ve büyümek olarak açıklıyor. Sendikalaşma ve işten atılma süreçlerini İşçi Dayanışması’na anlatan direnişçi işçiler, DHL’nin sürekli olarak büyüdüğünü, kârını arttırdığını fakat çalışanların bu kârdan pay alamadığını ifade ettiler. DHL çalışanlarının iş yükünün artmasına rağmen ücretlerine yeterli zamların yapılmadığını, güvencesiz çalıştırıldıklarını belirttiler. İşe geri dönme konusunda kararlı olduklarını ifade eden işçiler, DHL Express önünde mücadeleye devam edeceklerini açıkladılar. Tüm sınıf kardeşlerini direnişlerine destek olmaya çağırdılar.