Uzun zamandır ölümleri ile adını sıkça duyduğumuz tersane işçilerinin yaşam koşulları da aynen çalışma koşulları gibi şansa bırakılmış bir durumda. Bizler Aydınlı temsilciliğinden UİD-DER’li deri ve tersane işçileri olarak, tersane işçilerinin yaşadığı yerleri de sıkça ziyaret ediyoruz. Esenyalı ve İçmeler mahallerinde bulunan ve “bekâr evleri” olarak bilinen kiralık odalarda çoğunlukla İstanbul dışından gelen işçiler kalıyor.
İçmeler’de “bekâr evi” olarak kullanılan bir bina depremde zarar görmüş ve binaya dışardan bakıldığında adeta boş gözüküyor. Ama içeri girdiğinizde katların her odası kiraya verilmiş. Hatta gözünü kâr hırsı bürümüş bina sahibi, mutfağı da bozup kiraya vermekten çekinmemiş. Şırnak’tan gelen bir tersane işçisinin kaldığı odanın kapısını çalıyoruz. Biz buradaki kimi işçilerle tersanelerden tanışıyoruz. Bizi içeri davet ediyor tersane işçileri ve çay söylüyorlar. Ardından hep birlikte sohbete başlıyoruz.
Yaklaşık 10 kişinin kaldığı bu odaya 600 lira ödeniyor. Arada bir misafirleri geldiğinde, ev sahipleri akbaba gibi hemen tepelerine üşüşüveriyor, “o da kalacak mı?” diye. Odanın bir kısmını mutfak olarak kullanıyor arkadaşlar. Banyo ortak ve sıcak su yok. “Bekâr evlerinde” kalmalarına rağmen arkadaşların çoğu evliymiş. İstanbul’a bir iş bulma umuduyla gelmişler. Çoğunluğu mevsimlik ve yevmiyeci olarak çalışıyor. Yaşadıkları sorunlardan bahsediyoruz. Grev, AKP, zamlar hakkında birçok soru ile karşılaşıyoruz. Ana sorunun aslında işçilerin genelinin yaşadığı örgütsüzlük, dağınıklık ve güvensizlik olduğunu söylüyoruz. Mücadele etmeden hiçbir hak elde edilemez!
Çevreden kimsenin onlara ev vermek istemediğini ifade ediyorlar. Haftanın her günü çalıştıklarını, kendilerine ayıracak hiç zamanları kalmadığını söylüyorlar. Ziyaretine gittiğimiz tersane işçilerinin durumları İngiltere’deki bekâr odalarına benziyor. Fakat arada yüzyıllık bir zaman farkı var.
Modern gemiler ve lüks konutlar işçilerin alınteriyle inşa ediliyor. Fakat hiçbir işçi oralarda yaşamıyor, ikamet etmiyor. Temiz, rahat ve insanca yaşam ve çalışma alanlarına ancak kapitalizme karşı mücadele verdiğimizde ulaşabiliriz. Bizler arkadaşlarımızı ortak mekânlarımız olan mücadele mekânlarımıza davet ettik. Aydınlı’daki UİD-DER temsilciliğimize, yaptığımız etkinliklere ve verdiğimiz mücadeleye davet ettik. Biliyoruz ki işçilerin tek kurtuluş yolu birleşip mücadele etmekten geçiyor.
Birleşen işçiler yenilmezler!