Geçtiğimiz günlerde Başbakan bir emir vermiş, “tersanelerde ölüm istemiyorum” diye. Sanki biz işçileri ölümle burun buruna çalışmaya sadece tersanelerde mahkûm ediyorlar. Tabii ki öyle değil. Meselâ bu ay çalıştığım fabrikanın Erzurum şubesinde oksijen tüpü patlaması nedeniyle bir işçi kardeşimizi daha kaybettik. Ha tersane, ha metal sektörü, ha maden ya da diğer işkolları, katilimiz her an pusuda. Daha da kötüsü, bu katil patronların zenginliğine zenginlik katmak için bir ömür boyu çalışan işçi kardeşimizin geride kalan ailesine de kimse bakmıyor. İş cinayetine kurban verdiğimiz bu kardeşimizin ailesine yine biz işçiler sahip çıktık. Fabrikada bir kampanya düzenledik ve asgari ücretlerimizden ayırabildiğimiz paralarla yardım topladık.
Arkadaşlar, bu kadar yeter artık. Birlik olup, bize bu dertleri çektiren patronlardan çalışma koşulları yüzünden ölen, sakatlanan işçilerin hesabını sorup, yeni kazaları engellemek için mücadele etmeliyiz. Bunları nasıl gerçekleştirebileceğimizi bizlere öğrettiği için UİD-DER’e daha çok sahip çıkmalı ve tüm işçi arkadaşlarımızı da UİD-DER’le tanıştırmalıyız. Çünkü örgütlenip mücadele etmezsek patronların zulmünden kurtulamayız.