
Sesimi duyan var mı? Paranın egemenliği altında vicdanları kurumuş, her tarafa kan kusanlara değil, tarifsiz acılar yaşayan kadınlara sesleniyorum. Yerin altından, toprağın derinliğinden sesleniyorum. Çığlığımı tanıdınız mı? Ben Emani Er-Rahmun. 6 Temmuzda Sakarya’da henüz 20 yaşındayken, karnımdaki bebeğimle benim ve 10 aylık çocuğumun yüreğinin sesini susturdular. Önce tecavüz edip sonra boğdular. Hırpalanmış umutlarımızı, yaşama hakkımızı, bedenimizi bir taşın sivriliğiyle parçaladılar.
Ben Emani Er-Rahmun. Sabah kocamı kucaklayarak işe yolladığım oda kanlar içinde. Duvarlarda irin ve bizlerin çığlıkları. Katiller parçalanmış bedenlerimizi toplayıp, çuvallara koyuyor. Şimdi de her tarafı kanla boyanmış duvarları ve yerleri silip paklıyorlar. Katiller, boşuna temizlemeyin. Bizi yok edemeyeceksiniz. Ruhumuz, bedenimiz parçalandı ama çığlıklarımızı duyanlar oldu. Onlar yeşertecek yeni umutları, boşuna uğraşmayın. Biz ölmedik, ölmeyeceğiz!
Ben Suriye’deki katliamdan kaçıp, ailemle yaşama umuduyla Türkiye’ye sığınan bir kadın. Biri henüz doğmak üzere olan iki çocuğun annesi. Bizi sadece o iki cani değil, dünya savaşını başlatanlar, savaşa destek verenler ve sessiz kalanlar öldürdü. Bize mültecilik hakkını tanımayıp, bu bilinmez hayata itenler öldürdü. Bizi, milliyetçi politikalarla işçileri birbirine düşman ettirenler öldürdü.
Ben Emani Er-Rahmun. Yaşam ile ölüm arasında yeşermekte olan mücadele umuduyum. Kimse öldüğümüzü sanmasın. Mardin’de 13 yaşındayken 28 kişinin tecavüz ettiği N.Ç’nin, yakılarak öldürülen Özgecan’ın ve tecavüze uğrayan, öldürülen tüm kadınların direnciyim. Duyun sesimizi ve silkinin bu ölüm uykusundan.