Fransa’da “emek reformu” adı altında iş yasasında yapılmak istenen değişiklikler, ülke genelinde yapılan 180 eylemle protesto edildi. Eylemler CGT (Genel Emek Konfederasyonu) tarafından gerçekleştirildi. Lyon kentindeki eylemlerde polis biber gazıyla sendika kortejlerine saldırdı.
“Emek reformu”, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un seçim vaadiydi. Bu sözde reform, patronların haksız işten çıkarmalarda ödemeleri gereken tazminat için bir tavan belirlenmesini içeriyor. Düzenlemeye göre patronlar, işçilerle “anlaşarak” herhangi bir yasal sınırlama olmadan çalışma saatlerini belirleyebilecekler. Macron’un “özgürlük” diye nitelendirdiği çalışma saatleriyle ilgili düzenlemeyi, sendikalar ve sosyalistler neo-liberal kapitalist bir saldırı olarak nitelendiriyorlar. Düzenlemenin sağlayacağı “özgürlüğün” sadece patronlar için geçerli olacağını ifade ediyorlar. CGT Sendikası Başkanı Philippe Martinez, Macron’un reformunu “toplumsal darbe” olarak nitelendiriyor.
Macron kitlesel protestolar karşısında, reform adı altında işçi sınıfının haklarına dönük tasarıyı geri çekmek yerine, göstericileri suçladı. Sermayenin hizmetindeki Macron, “tembellere, etrafındaki herkesi çıkarcı sananlara ve aşırılıkçılara teslim olmayacağız” sözleriyle işçileri itham etti.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerine Sosyalist Parti’nin adayı olarak giren Benoit Hamon, Macron’un sözlerine şöyle tepki gösterdi: “Asıl tembeller, hayatları için çalışmak zorunda olmayan zengin bireylerdir. Emmanuel Macron, büyük ölçüde bu zenginlerin şampiyonu oldu.”
Daha az üyeye sahip CFDT ve FO gibi sendikalar uzlaşma sinyali veriyor ve protesto eylemlerine katılmıyorlar. CGT ise, düzenlemenin işçiler için önemli hak gaspları içerdiğine dikkat çekiyor ve geri çekilinceye kadar eylemleri sürdüreceğini ifade ediyor.