
Birçok arkadaşım gibi okul harçlığımı çıkartmak için ben de yaz tatili boyunca çalıştım. Daha önce sizlerle, gittiğim farklı işyerlerinde yaşadıklarımı “Kölelik Bürolarında İşçi Olmak” başlıklı mektubumda paylaşmıştım. Şimdi ise, yine kölelik bürosu aracılığıyla gittiğim farklı bir işyerinde, birlikte çalıştığım bir kadın arkadaşımla sohbetimizi aktaracağım sizlere. Hayatı yeni yeni tanıyan genç bir erkek işçi olarak emekçi kadınların nasıl bir hayat yaşadığını bana bir kez daha gösteren bir sohbet oldu bu. Ve bir kez daha anladım ki hayatın yarısı olan emekçi kadınlarımızın mücadeleye katılması için çok neden var.
Bu kadın arkadaşımın yüzü o gün her zamankinden çok daha fazla asıktı. Ve durmadan çalışıyor, masalardan boş tabakları topluyordu. Arada bir kendi kendine bir şeyler konuştuğu da oluyordu. Ben de biraz gözlemledikten sonra yanına gittim ve derdini sordum.
Kocası inşaat işçisiymiş fakat iş kazası geçirdiğinden yaklaşık bir aydır çalışamıyormuş. Üç tane de küçük çocuğu varmış. Kocasının durumundan dolayı evin geçim masrafları da çocukların bakımı da onun sırtına binmiş. Bu yüzden sabahtan akşama dek işte çalıştıktan sonra eve gittiğinde de işleri yetiştirme derdi başlıyormuş. Çünkü her gün kocası ve çocukları için bir sonraki günün yemeğini yapıyor, temizlik ile uğraşıyor ve evin başka işlerini hallediyormuş. Tüm bunları gece yarısı eve vardıktan sonra yapmak zorundaymış. Vakit kalırsa ancak birkaç saat uyuyabiliyormuş. Bunları anlattıktan sonra söylediği bir cümle pek çok şeyin özetiydi aslında: “Bazen kendimi ahtapot gibi hissediyorum. Bir sürü işin arasında sıkışıyorum ve çoğu zaman boğulacak gibi oluyorum.”
Dünyanın her yerinde milyonlarca işçi-emekçi kadın böyle bir yaşam sürüyor. Bir de buna evde, sokakta, işyerinde kadının maruz kaldığı şiddeti, tacizi, tecavüzü ekleyelim. Kapitalizmin emekçi kadına reva gördüğü yaşam budur. Ve hiçbir emekçi kadın böyle bir hayattan mutlu değil. Elbette bu durumu değiştirmek mümkündür. Yeter ki kadın, erkek tüm işçiler olarak örgütlenelim ve kapitalizmi yıkmak için birlikte mücadele verelim.