Türk Telekom’un arşivleme bölümünde çalışan taşeron Kod-A Bilişim işçileri, kölece çalışma koşullarına karşı DİSK’e bağlı Sosyal-İş sendikasında örgütlendiler. İstanbul, İzmir ve Ankara’da faaliyet gösteren Kod-A firmasında Sosyal-İş’in çoğunluğu sağlamasının ardından patron, işçilerin örgütlülüğünü kırmak için sürgün, baskı ve işten atma saldırılarını devreye soktu. Bunun üzerine Kod-A işçileri, mücadeleyi yükselterek saldırılara boyun eğmeyeceklerini çeşitli eylemlerle vurguladılar ve 3 Ekimde işten atılan 11 işçi İstanbul/Güneşli’de bulunan Türk Telekom binası önünde direnişe geçti.
5 Ekimde DİSK Genel Merkez yöneticileri, Hadımköy’de 2 ayı aşkın süredir direnişlerini sürdüren Petrol-İş üyesi Akkim işçileri ve Kod-A Bilişim’in hemen bitişiğinde yaklaşık 3 aydır direnişlerini sürdüren TÜMTİS üyesi DHL Express işçileri Kod-A direnişini ziyaret ettiler. İşyeri önünde Kod-A’da yaşanan mücadele sürecine ilişkin bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Eylemde omuz omuza veren, hep bir ağızdan aynı talepleri ve sloganları haykıran DHL Express, Akkim ve Kod-A’dan direnişçi işçiler, sınıf dayanışmasının anlamlı bir örneğini sergilediler.
İçeride çalışan işçilerin katılımının amaçlandığı basın açıklaması, öğle arasına denk getirilmişti fakat Kod-A patronu işçilerin öğlen yemeğine çıkmasını engelledi. Böylece direnişten ne kadar korktuğunu da göstermiş oldu. Basın açıklamasında ilk sözü Sosyal-İş Genel Başkanı Metin Ebetürk aldı. Ebetürk, Kod-A işçilerinin sendikalaşma süreçleri hakkında bilgi vererek işçilerin iş yasasına aykırı bir şekilde işten çıkarıldıklarını vurguladı. İşverenin saldırılarına boyun eğmeyeceklerini ifade eden Ebetürk, Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 10. Avrupa Bölge Toplantısında konuşan Başbakan Binali Yıldırım’ın işçilere yönelik “sendikalaşmaktan korkmayın” sözlerine de değindi. Ebetürk, “Biz korkmadığımız için şu an buradayız. Biz korkmuyoruz zaten. Ya Başbakan bu ülkede yaşamıyor ya da biz. Ya başbakan başka bir atmosferde yaşıyor ya da biz” dedi.
Ebetürk’ün ardından DİSK Genel Başkanı Kani Beko söz aldı. Beko; Türkiye’de sendikal hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığını, her yıl on binlerce işçinin, kendi özgür iradeleriyle bir sendikaya üye olmak istediği için işten atıldığını, sendikal haklarını kullanan işçilerin baskı, tehdit ve hatta şiddet ile karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Başbakanın ILO toplantısında yaptığı konuşmaya da değinen Beko, “O zaman Başbakana soruyoruz; bugüne kadar işçilerin anayasal haklarını gasp eden işverenlere karşı ne yaptınız? Her gün işverenlerle buluşuyorsunuz. Bir kere olsun, sendika üyesi olduğu için işten atılan işçileri ziyaret ettiniz mi? Sendikalı olduğu için işten atılan Kod-A, DHL Express, Akkim işçilerini ziyaret edecek misiniz?” diye konuştu. Adaletsizliğe karşı mücadele etmenin hak olduğunu ifade eden Beko, “Onuruyla direnen, adalet isteyen, haksızlık karşısında eğilmeyen arkadaşlarımız işbaşı yapana kadar, onlarla kol kola, omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun bu onur mücadelesinin sonuna kadar yanında olacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Basın açıklaması sonlandıktan sonra kitle, “DHL İşçisi Yalnız Değildir!”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması” sloganlarıyla DHL Express işyeri önüne yürüdü. Burada yapılan sohbetlerde direnişçi işçiler deneyim alışverişinde bulunurken, DİSK Genel Merkez yöneticileri TÜMTİS üyesi DHL Express işçilerine dayanışma duygularını ilettiler. Yapılan sohbetlerin ardından “Atılan İşçiler Geri Alınsın”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!” sloganları atıldı ve direnişçi işçiler vedalaşarak mücadele alanlarına döndüler.