
İş cinayetleri artarak devam ediyor. İzmir’de Tüpraş’ta, Şırnak’ta kömür ocağında meydana gelen toplu iş cinayetleriyle birlikte Ekim ayında en az 182 işçi ve emekçi hayatını kaybetti. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Ekim Ayına ait iş cinayetleri raporuna göre, 2017 yılının ilk 10 ayında hayatını kaybeden işçilerin sayısı 1683’e ulaştı.
İş güvenliği önlemlerinin alınması konusunda AKP’nin kısmi de olsa bugüne kadar attığı adımları uygulamayıp esnetmesi, iş cinayetlerinin önünü daha da açtı. Haklarını talep eden işçilerin OHAL bahanesiyle engellenmesi ve baskılarla karşılaşması, iş güvenliği önlemlerini zaten maliyet olarak gören patronların bu konuda daha da pervasız olmasına yol açtı. BMC fabrikasında iş cinayetlerine karşı önlem olması adına kurban kesilmesi buna bir örnek oluşturuyor.
İSİG Meclisi’nin raporuna göre, 46 işçi inşaat-yol işkolunda, 37 işçi tarım-orman işkolunda, 16 işçi taşımacılıkta, 12 işçi madencilik işkolunda, 11 işçi belediye-genel işler işkolunda, 10 işçi ticaret, büro işkolunda, 10 işçi metal işkolunda, 8 işçi petrokimya işkolunda meydana gelen iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İşçi ölümlerinin nedenlerine göre dağılımında ise 50 işçinin ezilme-göçük, 34 işçinin yüksekten düşme, 31 işçinin trafik-servis kazası, 18 işçinin beyin kanaması, 10 işçinin patlama-yanma, 4 işçinin intihar nedeniyle yaşamını yitirdiği ifade edildi.
İş cinayetlerinin her geçen ay azalmak bir yana arttığı görülüyor. İşçilerin hakları söz konusu olduğunda OHAL gerekçesini öne sürerek işçilerin tepkisini çoğu zaman engelleyen hükümet, sermaye sınıfının çıkarlarına öncelik veriyor. Taşeron çalışma, uzun çalışma saatleri, bazı sektörlerde neredeyse hafta tatilinin tamamen kalkmış olması işçilerin sağlığının daha da bozulmasına, iş cinayetlerinin artmasına neden oluyor.
Seçim döneminde vaatlerde bulunan AKP hükümeti, taşeron çalışma biçimini kaldırmak için verdiği sözleri, seçimden hemen sonra unuttu. Taşeron çalışma biçimini kiralık işçilik adı altında daha da yaygınlaştırdı. İşçilerin kalan haklarını da yok etmek için girişimlerde bulunmaya devam ediyor. Düşük ücretler nedeniyle fazla mesailere kalmak veya ek işlerde çalışmak zorunda bırakılan işçilerin, iş cinayetine maruz kalma riski artıyor.
İşçilerin yaşam ve çalışma koşullarını kötüleştiren AKP, aynı zamanda emekçileri kutuplaştırarak işçilerin kendi sorunları temelinde bir araya gelmesinin önüne de engeller dikiyor. İşçiler, patronların çıkarları için yasalar çıkaran, işçilerin haklarını gasp eden AKP’nin oyununa gelmemek için, kendi sınıf çıkarları etrafında örgütlenmeli ve mücadele etmelidir. İşçi ölümlerinin önüne geçmenin başka bir yolu yok!