İşyerimizde greve hazırlandığımız bu süreçlerde tüm işçileri biraz gerginlik, biraz telaş ve merak sarmış durumda. Toplu sözleşmede anlaşamadığımız için gergin bir bekleyiş hâkim. Hayatlarında ilk defa greve çıkacak olan kadın işçilerle yemek molasında biraz sohbet ettik. Ailelerinin, eşlerinin ve çocuklarının greve çıkma yönünde destek verip vermedikleri üzerine sohbet gelişti.
Biraz kararsız olanlar varsa da genel hava ailelerinin de destek verdiği yönündeydi. Kimisi “eşim hayatta karışmaz bana” diyor, kimisi “eşim çıkın, hakkınızı arayın” diyor. Kimisi “umarım çıkmayız da kabul edilir” diyor. Kadınların mücadelede önde olduğu sürece kazanılmayacak hiçbir kavganın olmadığı üzerine sohbetler ettik. Grev sürecinde işçi ailelerinin greve destek vermesinin moral ve motivasyon acısından önemli olduğu üzerine konuştuk. Ardından Dayanışma TV’nin hazırladığı “Şişecam işçileri işten atmalara karşı direniyor” videosunu cep telefonundan izledik. Yakın bir zamanda işten atılan 91 Şişecam işçisinin grevi üzerine sohbet ettik. Ailelerinin desteğini alan cam işçilerinin kararlı mücadelesini şaşkınlıkla izlediklerini fark ettim. Ne kadar süredir direnişte olduklarını merakla sormaya başladılar. Cam işçilerinin annelerinin, eşlerinin ve çocuklarının verdiği röportajları büyük bir ilgiyle dinlediler. Cam işçilerinin halktan, esnaftan bu denli büyük bir destek alarak direnişlerini büyütmelerini şaşkınlıkla karşıladılar.
Direnen cam işçilerinin mücadelesi işçi arkadaşlarıma moral verdi. İşçi sınıfının geçmişten bugüne mücadele deneyimleri yol gösteriyor. İşçi kardeşlerimizin çoğu sınıfın mücadele tarihinden habersiz ve deneyimden yoksun. Çoğumuzun burnumuzun dibindeki bir direnişten bile haberi olmuyor. Oysa işçi sınıfının tarihi mücadele deneyimleri ve dersleriyle dolu. Biz örgütlü işçiler olarak bu deneyimleri bugün diğer işçi kardeşlerimize daha fazla taşıyabilmeliyiz. İşçilerin bilinçlenmesini istemeyen patronlar sınıfının engellemeleri karşısında mücadeleyi büyütmeye devam etmeliyiz.