
Geçenlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, son zamanlarda yapılan zamlara ilişkin şu açıklamaları yaptı: “Zamlar otomatik oluyor; buna ne hükümetin ne bakanlıkların ne de Enerji Bakanlığının bir müdahalesi var. Tamamen otomatik!” Evet, gördüğümüz üzere bu işlerin sorumluları sorunu kendilerinde görmüyorlar. Tamamen otomatik işleyen bir mekanizmanın buna sebep olduğunu dile getiriyorlar. Ama neden olumlu bir şey yapıldığında biz yaptık deniliyor da olumsuz bir şey yapıldığında “otomatik” deniliyor? Ya da varsayalım ki otomatik oluyor. Peki, neden bu zamlar hep artıyor? Bu şekilde biz işçilerin emekçilerin zihinlerini bulandırmak istiyorlar. Biz işçilere yetmeyen asgari ücretin esaretini bir de zamlar tamamlıyor.
Yapılan zamlar her şeyi etkiliyor. Çünkü hayatımızın her alanı birbiriyle bağlantılı. Örneğin benzine yapılan zammı düşünelim. Benzine zam yapıldığında ulaşım ücreti de artıyor. Bununla birlikte gıdaların taşıma maliyeti de artıyor. Yani pazarda bizi cep yakan fiyatlar bekliyor. Böylece bu zamlar yediğimiz ekmeğe kadar her şeyi etkiliyor. Olan bizlere oluyor yani. Aldığımız asgari ücret zamların karşısında günden güne eriyor. Bizlere reva gördükleri işte böyle bir hayat.
Hakkımızı yedikleri yetmezmiş gibi bir de biz işçilerin aklıyla dalga geçiyorlar. Bu pervasız açıklamaları biz işçi sınıfının örgütsüzlüğünü fırsat bilerek yapıyorlar. Ama bizim bu yalanlara karnımız tok. Bunun absürt olduğu ayan beyan ortada. Zamları makineler yapmıyor. Zamlar hükümetiyle sermaye sahipleriyle patronlar sınıfının çıkarına işleyen bu sömürü sistemi yani kapitalizmin kuralları sonucu oluyor. Bunların bilincinde olarak örgütlü mücadele çatısı altında birleşmeli; hak ve özgürlüklerimizi gasp edenlere karşı mücadeleyi büyütmeliyiz.