2017 yılının sonuna geliyoruz. Birçok işçi 2018 yılı için asgari ücrete ne kadar zam yapılacağını merak ediyor. Zam sadece asgari ücretle çalışan işçileri değil diğer işçileri de ilgilendiriyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu bugün toplandı ve Çalışma Bakanı Jülide Sarıeroğlu “işçi ve işverenden fedakârlık bekliyoruz” dedi. Ama asgari ücrete ne denli büyük bir zam yaptıklarını söyleyerek asıl fedakârlığı işçilerden beklediğini de açık etmiş oldu. Asgari ücretin bir kez daha sefalet ücret olarak kalacağının işaretini verdi.
Son bir yıl içinde yaşanan siyasal gelişmelerin etkisiyle ve yapılan zamlarla, geçen sene asgari ücrete yapılan 94 liralık zam çoktan eridi bile. Özellikle dolar kurundaki artış nedeniyle asgari ücret yılbaşından bu yana 171 lira değer kaybetmiş durumda. Sene başında 1 dolar 3,54 lira idi ve asgari ücret 396,6 dolara tekabül ediyordu. Kasım ayı sonunda ise doların 3,97 lirayı görmesiyle asgari ücret de 353,6 dolara düştü. Türk-İş tarafından yapılan araştırmada tek kişinin yaşayabilmesi için gerekli olan asgari harcama tutarı yaklaşık 1930 lira; yani asgari ücret bunun çok altında bir rakam. Yine Türk-İş’in yaptığı araştırmada Kasım ayı sonu itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1567, yoksulluk sınırı ise 5105 lira. 1404 lira olan asgari ücretin bu rakamların çok altında olduğu ve temel ihtiyaçları bile karşılamaktan uzak bir miktar olduğu ortadadır.
İşveren temsilcileri geçen sene de sıfır zam önermişler, devletin verdiği 100 liralık destek ile AGİ hariç 94 liralık artışı kabul etmişlerdi. Tabii patronlara verilen bu teşvik de işçilerin paralarıyla oluşturulan İşsizlik Fonundan karşılanmıştı. Bu sene devlet destek vermeyeceğini açıkladığı için patronların sıfır ya da çok düşük bir zam oranı istemeleri bekleniyor. Asgari ücret belirleme komisyonunda işveren temsilcisi olarak bulunan TİSK’in Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen ise “İşsizlik oranları, verimlilik artışı, küresel, ekonomik ve siyasi gelişmeler, ekonomik riskler, rekabet gücü gibi belirleyici diğer değişkenler de dikkate alınmalı” diyerek asgari ücrete zam yapmak istemediklerini açıkça belirtiyor. 2016 yılında yapılan zam nedeniyle dengelerin sarsıldığını ve hâlâ toparlayamadıklarını iddia ediyor. Acaba gerçekten “dengeleri sarsılan” patronlar mı yoksa açlık sınırının bile çok altında bir ücret ile geçinmeye çalışan milyonlarca işçi midir?
Kasım 2016 | Ekim 2017 | Kasım 2017 | |
---|---|---|---|
Yetişkin Erkek Gıda Harcaması | 397,32 | 431,67 | 436,48 |
Yetişkin Kadın Gıda Harcaması | 325,46 | 354,63 | 359,46 |
15-19 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması | 420,21 | 458,73 | 465,73 |
4-6 Yaş Grubu Çocuk Gıda Harcaması | 273,84 | 299,28 | 305,79 |
Açlık Sınırı | 1416,83 | 1544,31 | 1567,45 |
Yoksulluk Sınırı | 4615,10 | 5030,31 | 5105,71 |
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ise “Ülkemin kaynakları ve imkânları öyle bir noktada olsun ki refah yüksek olsun ama hayatın gerçekleri var. Ülkemizin gerçekleri ve gelirleri var. Ülkemizin sıralamaları var...” diyerek tarafını çoktan belli etmiş durumda. Ülkenin sıralamaları, gerçekleri sadece işçilere gelince hatırlanıyor. Patronlara sağlanan vergi indirimlerinde, verilen teşviklerde göz ardı ediliyor.
İşçiler bu yalanlara, bahanelere kanmamalıdır. Uzun saatler, ağır koşullarda çalışan ve patronların zenginliklerini büyüten işçiler bir araya gelmeli ve mücadele etmelidir! Asgari ücretin ne düzeyde olacağını, üretilen toplam zenginlikten işçilerin ne kadar pay alacağını işçi sınıfının örgütlülük düzeyi belirler. İşçiler bu gerçeği bilmeli, örgütlenmeli ve mücadele etmelidirler. Düzen siyasetçilerine değil, kendi örgütlü güçlerine güvenmelidirler.