
DİSK, hükümetin taşerona kadro açıklamalarıyla ilgili görüş ve taleplerini duyurmak üzere bir basın toplantısı gerçekleştirdi. DİSK Genel Merkezinde yapılan toplantıya DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Disk Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, DİSK Genel Başkanı Yardımcısı Cafer Konca ve DİSK Yönetim Kurulu Üyesi Kanber Saygılı, DİSK’e bağlı sendikaların ve şubelerinin yöneticileri katıldı.
DİSK’in taşeron işçilerin durumuyla ilgili görüşlerini DİSK Genel Başkanı Kani Beko açıkladı. Konuşmasına başlarken, taşeron çalışma biçiminin AKP iktidara geldikten sonra kamuda ve belediyelerde esas istihdam biçimi haline geldiğini hatırlatan Kani Beko, yüz binlerce taşeron işçisinin yıllardır akla, mantığa, hukuka ve insan haklarına aykırı biçimde çalıştırıldığını, taşeron şirketlere kamudan büyük bir gelir transferi sağlandığını ifade etti.
En baştan beri DİSK’in tüm taşeron işçilerine ayrımsız, kayıtsız, şartsız kadro talebini dile getirdiğinin altını çizen Beko, “bugün geç de olsa bu istihdam biçimine kamuda son verileceğinin ilan edilmesi asla ve asla lütuf değildir” dedi.
Kani Beko, taşerona kadro hazırlıkları sürecinde sosyal diyalog mekanizmalarının işletilmediğine, açıklamaların üzerinden10 gün geçmesine rağmen taslakların sendikalarla paylaşılmadığına dikkat çekti.
İşçiler arasında endişeye yol açan konularda hükümeti uyarmak üzere, DİSK Yönetim Kurulu’nun yaptığı değerlendirmeleri açıkladı.
DİSK Yönetim Kurulunun dikkat çektiği talepler şöyle:
- Yerel yönetimlerde çalışan taşeron işçiler kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
- KİT’lerde çalışan taşeron işçiler de kadroya alınmalıdır.
- Güvenlik soruşturması ayrımcılık ve tasfiye yaratır. Taşeron işçilerin kadroya alınmasında güvenlik soruşturması koşulu olmamalı, adli sicil kaydı yeterli olmalıdır.
- Sınav koşulu keyfilik yaratır. Taşeron işçinin kadroya alınmasında sınav koşulu aranmamalıdır.
- İkinci sınıf kamu işçiliğine hayır - haklar eşit olmalı! Kadroya alınan işçilerin ücretleri aynı işi yapan diğer kamu çalışanları ile aynı olmayacak. Kadroya alınan işçilerin sendika üyelikleri, kamu toplu sözleşme kapsamında olmaları ve grev hakları konusunda diğer işçilerden farklı, istisnai, sınırlandırıcı bir düzenleme kabul edilemez.
- Geçmiş kayıplar karşılanmalı ve feragat koşulu aranmamalı. Taşeron işçiler yıllardır yasaya aykırı biçimde muvazaalı (hileli) olarak çalıştırıldı. Taşeron işçiler ve sendikalar tarafından açılan ve kazanılan çok sayıda dava söz konusudur. Uygulanmayan çok sayıda yargı kararı var… Yapılan açıklamalara göre, kadroya geçmek isteyen işçilerden bu dava ve alacaklarından feragat etmeleri istenecek. Aksi takdirde bu işçiler kadroya alınmayacak. Kadroya alınan kamu işçilerinin hukuksuz bir uygulamayla ortaya çıkan geçmiş kayıpları karşılanmalıdır… Kadroya alım süreci bizlerle müzakere edilerek ve mutabakata varılarak yürütülmeli ve ayrımcı uygulamalardan kaçınılmalıdır.
DİSK Genel Başkanı, konuşmasının sonunda bütün taşeron işçilerine ayrımsız-koşulsuz kadro talebini dile getirdi ve taşeron sistemi tümüyle ortadan kaldırılana kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti:
“Taşeron sistemi iflas etmiştir. Kamuda taşeron uygulamasından vazgeçilmesi bu iflasın tescilidir. Ülkeyi yönetenler, hukukun, aklın ve vicdanın etrafından dolanmaya kalkmamalıdır. Yapılması gereken kamudaki ve yerel yönetimlerdeki tüm taşeron işçilere ayrımsız, koşulsuz kadro hakkının tanınmasıdır.
Öte yandan taşeron düzeni özel sektörde de ciddi hak kayıpları ve mağduriyetler yaratmaktadır. Özel sektördeki taşeron uygulamaları da masaya yatırılmalıdır. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki taşeron sistemini tümüyle ortadan kaldırana kadar mücadelemiz sürecektir!”