Derneğimizin düzenlemiş olduğu “1 Mayıs Karanfilleri” adlı tiyatro oyununun görüntülerini seyrettik. Kesinlikle bu kadar güzel anlatılabilirdi dayanışmamız ve ancak bu kadar profesyonelce oynanabilirdi bir oyun. Ortaklaşa ne denli güzel şeyler çıkardığımızı söylememe gerek var mı bilmiyorum.
Çoğu insan bilmez 1 Mayıs’ın neden bu kadar önemli olduğunu, yani en azından ben pekiyi bilmezdim. Ama UİD-DER’de izlediğim bu oyunla bilmediğim birçok şey öğrendim ve UİD-DER olduğu sürece de daha pek çok şey öğreneceğimden eminim. Daha önce arkadaşıma “Neden 1 Mayıs?” diye sormuştum. Evet, bir şeyler anlattı bana, bilgilerinden yararlanmama izin verdi. Ama yine de eksik kalan bir şeyler vardı. Ben kesinlikle 1 Mayıs’ın neden bu denli önemli olduğunu net olarak şimdi anladım.
Oyunda işçi sınıfının mücadelesinden korkan patronlar, mücadeleye önderlik eden insanları idama mahkûm ediyorlar. İnsanların ölüm kararını almak için üç beş patronun “suçludur” sözüne bakılıyor. Evet! O insanlar doğru şeyleri yapan ve esir olmak istemeyen insanlardı. Bizler de onların yolunda ilerlemeli ve gerçekten birleşip mücadele etmeliyiz. Mücadele sadece bir yerde değil, bütün dünyada olur. Ancak o zaman gerçekten patronlara karşı dimdik durabiliriz.
“Sekiz saat iş, sekiz saat uyku, sekiz saat canın ne isterse!”. Biz hâlâ bu sloganı tam atamadık. Ama ben işçi arkadaşlarıma güveniyorum. Biz birlikte olduğumuz ve mücadeleye atıldığımız sürece kanımızı emmeye çalışan bu lanet, bu kahrolası düzeni yıkabilir ve yaşanası, özgür bir dünya kurabiliriz.
Şimdi hep beraber yeni kökler salalım topraklarımıza! Ne demiş şair: “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine!”