
Tekstilde çalışan bir işçiyim. Geçen günlerde işyerinde öğle molasında mutfakta çalışan Sevda ablamız dertli görünüyor, “of of” diyordu. “Ne oldu abla?” dedim, sıkıntısını sordum. Erkek kardeşi Esenler’de otuyormuş. Evli ve iki çocuğu varmış. Kardeşi bir şirkette güvenlik görevlisiymiş. Çoğunlukla gece vardiyasında çalışıyormuş. Eşi de bir fabrikada çalışıyormuş. Eşine zorunlu gece vardiyası yazmışlar. Mesaiye kalmazsa işten çıkaracaklarını söylemişler. Anne-baba gece çalıştığı için biri 4 yaşında diğeri 6 yaşında olan çocuklarına bakacak kimse yokmuş. Çözüm bulana kadar bir süre akşam işe gitmeden çocuklara içecek verip içine uyku ilacı koymak zorunda kalıyorlarmış. Duyunca kulaklarıma inanamadım.
Evet, maalesef bu gerçek. Benzeri haberleri çok duyduk okuduk belki de. Çocuğunu evde bağlayan ya da üstüne kapıyı kilitleyip işe gitmek zorunda kalan anne baba haberlerini… Hangi anne baba çocuğuna bunları yapmak ister? Ama yaşadığımız sistem kapitalizm. Böyle “çarelere” itiyor insanları. Kreşe verecek yeterli paraları da yok. Çünkü bu maaşlarla geçinmek çok zor. İki kişi yarı aç yarı tok, ucu ucuna ancak geçinebiliyor. İşyerlerinde ücretsiz nitelikli kreşler yok. Özel kreşler de çok pahalı olduğu için işçi aileleri çocuklarını veremiyor.
İşçi sınıfı örgütsüz olduğu için bu ve benzeri sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Çözüm belli; ancak bilinçli, örgütlü mücadele verdiğimiz zaman sorunlarımıza çare bulabiliriz. Uyku ilacı olmadan çocukların huzurla uyuyacağı bir dünya içinse bu insanlık dışı sistemden kurtulmak gerekiyor.