
Arjantin’de emeklilik reformu emekçileri sokağa döktü
Arjantin’de yüz binlerce emekçi, emeklilik maaşlarını ve sosyal yardımları düşüren yeni saldırı paketine karşı sokaklara çıktı. Kasım ayında senatodan geçen tartışmalı paket, 19 Aralıkta Mecliste de kabul edildi. Taleplerini görmezden gelen Başkan Macri’ye ve “ülke için gerekli” olduğunu öne sürerek ısrarla savunduğu bu yasaya karşı sokağa dökülen Arjantin işçi sınıfının öfkesi giderek büyüyor.
Yeni yasayla birlikte emeklilik maaşının, sosyal hakların ve sosyal yardımların hesaplanma yöntemi değişecek. Bunun sonucunda mesela 2018 için belirlenen emeklilik zammında yaklaşık %53’lük bir azalma yaşanacak. Emeklilik paketinin, mali açığı kapatmak ve yatırım çekmek için yapıldığı ileri sürülüyor. Ancak sendikalar, değişikliğin mevcut olumsuz koşulları daha da kötüleştireceğini belirtiyor. 17 milyon Arjantinlinin emekli maaşlarını düşürecek yasa aynı zamanda çocuk yardımı gibi sosyal yardımları da neredeyse ortadan kaldıracak.
Bu nedenle Meclise seslerini duyurmak isteyen Arjantinli işçiler ve emekliler oylamadan günler önce eylemlere başladılar. Ancak polisin saldırısıyla karşı karşıya kaldılar. Meclisteki oylamadan bir gün önce, 18 Aralıkta ülkenin en büyük sendikası olan CGT bir günlük grev ilân etti. Özellikle Başkent Buenos Aires’te grevin etkisi fazlasıyla hissedildi, çok sayıda uçuş iptal olurken farklı sektörlerde de üretim durdu. Ülkenin dört bir yanında yüz binlerce insan yasayı protesto etmek için meydanlara çıktı. Başkentte polis işçilere vahşice saldırdı ve yüzlerce kişiyi yaraladı.
Çıkan çatışmaların ortasında kalan 70 yaşındaki bir kadın tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bizi savunacak kimse yok. Şu yaşımda buraya gelmek ve 30 yıllık emeğimi savunmak zorunda kalıyorum. Yaşlıların elinden haklarını almanın daha kolay olduğunu düşünen beceriksiz insanlar tarafından yönetiliyoruz.” 68 yaşındaki bir başka kadın eylemci ise “ona cebimizdeki parayı alsın diye oy vermedik!” diyerek Başkan Macri’yi protesto etti. Emekli olabilmek için daha uzun yıllar çalışmak zorunda kalacak ve daha düşük ücret alacak olan genç işçiler de benzer şekilde hükümete olan tepkilerini dile getirdiler. “Çalıştıkça yoksullaşmaya hayır” dediler. Ertesi gün Mecliste oylama devam ederken polis yüzlerce göstericiyi gözaltına aldı. Buna rağmen aynı akşam on binlerce insan tencere ve tavalarla yeniden sokağa döküldü. Yasanın geri çekilmesini talep etti.
Arjantin’de iktidar işçileri daha da ezerek sermayeyi palazlandırmaya, krizin faturasını emekçilere yüklemeye çalışıyor. İşçilerse buna izin vermeyeceklerini ve yasanın geri çekilmesi için mücadeleye devam edeceklerini vurguluyorlar.
İngiltere’de demiryolu grevi ülke çapına yayılıyor
İngiltere’de, demiryolu işçileri zam taleplerinin karşılanmaması, işçi çıkarmaların devam etmesi, iş ve ulaşım güvenliği önlemlerinin alınmaması üzerine bir kez daha ülke çapında greve çıkacak. 8, 10 ve 12 Ocak tarihlerinde farklı hatlarda yapılacak birer günlük grevlerle ulaşımın durdurulması planlanıyor. Demiryolu ulaşımının yaygın kullanıldığı ülkede, grev daha başlamadan gündem konusu oldu. Egemenler grevi karalamaya çalışırken demiryolu işçileri ise Kasım ayından bu yana birer günlük grevlerle sürdürdükleri mücadelenin nedenlerini anlatmaya ve destek sağlamaya çalışıyorlar.
Demiryolu İşçileri Sendikası RMT’ye bağlı işçiler daha önce de taleplerinin karşılanması için çeşitli uyarı grevleri gerçekleştirmişti. Merseyrail, Greater Anglia, Kuzey, Güney Batı Demiryolları ve Adalar Hattında çalışan işçiler, işverenlerin sendika ile yapılan görüşmelerden çekilmesi üzerine başka bir seçeneklerinin olmadığını belirtiyorlar. İşverenlerin bu tutumunun ucuz işçiliği ve güvencesizliği dayatmak olduğunu dile getiriyorlar.
RMT Genel Sekreteri Mick Cash, greve seyahatlerini olumsuz etkileyecek diye karşı çıkan emekçilere şöyle seslendi: “Kimse şüpheye düşmemelidir; bu anlaşmazlıkların nedeni, seyahat eden kişilerin güvenliğini özel tren şirketlerinin kârından daha önemli bulmamızdır.” Cash, tüm işçileri demiryolu işçilerinin grevine destek vermeye çağırdı. Sendika yöneticileri işverenlerle yapılan görüşmelerde hükümetin devreye girdiğini ve anlaşmazlığı arttırdığını ifade ediyorlar. Galler ve İskoçya’da da demiryolu işçilerinin temsilcisi olan RMT, orada imzalanan görece daha iyi sözleşmenin ülke genelinde geçerli kılınmamasına tepki gösteriyor. Özellikle Londra Metrosundaki işçi ücretlerinin ortalamanın altına düştüğünü belirten sendika yöneticileri, iş koşullarının ağırlığına ve böylesi bir “tasarruf” planına sessiz kalmayacaklarını ifade ediyorlar. Ulaşım işçileri, talepleri karşılanıncaya kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerinin altını çiziyor.