
Sınıf kardeşlerim zor bir yılı geride bırakıyoruz. Daha zor bir yıl bizleri bekliyor. Bu tespit için kâhin olmaya gerek yok. Herkes üç aşağı beş yukarı neyin ne olduğunu biliyor ve yaşıyor. Bu yazıda meselenin ücretler kısmı ile ilgili birkaç noktaya birlikte yakından bakalım istiyorum. Birazcık matematik hesabı yapacağız. Korkulacak bir hesap değil. Tahminimce her gün zaten hep beraber bu hesapları yapıyoruz. İlk olarak bu yıl için aldığımız asgari ücret miktarı ile başlamak istiyorum. Ücretleri bekâr ve çocuksuz bir işçi için göz önüne aldığımı belirtmek isterim. Diğer durumlarda da benzer sonuçların geçerli olduğu konusunda hiç kimsenin şüphesi olmasın.
Asgari ücret brüt olarak 2017 yılı için 1770,50 liraydı. Öte yandan değişik isimlendirmeler altında yapılan kesintilerden sonra brüt ücretimiz net ücrete dönüşüyor. Nedir bu kesintiler yakından bakalım;
- Sigorta Primi İşçi Payı: 248,85 lira
- İşsizlik Sigortası Primi İşçi Payı: 17,78 lira
- Gelir Vergisi: 226,63 lira
- Damga Vergisi: 13,49 lira
Toplam Kesinti Miktarı: 506,75 lira.
Böylece asgari ücretimiz 1770,50 lira -506,75 lira =1263,75 lira olmaktadır. Bu, çalışmamız karşılığında patronun bizlere ödediği ücrettir. İşaret etmek istediğimiz ilk nokta gerçek asgari ücretin üzerindeki aşırı kesintilerdir. Brüt asgari ücretimizin yaklaşık üçte biri kesintiye uğruyor. Bu kesintilerin yarıya yakınını da vergiler oluşturmaktadır. Yaşamı var eden bizler için ağır bir bedel. Dahası kalan net asgari ücret, asgari ihtiyaçlarımızı karşılayabilmemiz için gerekli paranın çok uzağında. Bu kadar bir parayla bugünün yaşam koşullarında geçinmenin mümkün olmayacağı aşikâr değil mi? Öte yandan net asgari ücret olarak banka hesaplarımıza 1404,06 lira yatıyor diyebilir bazı kardeşlerimiz. Doğrudur yalnız bu paranın 133,31 lirası Asgari Geçim İndirimi ya da kısaca bilinen adıyla AGİ olarak devlet tarafından karşılanmaktadır. Yani bizden toplanan vergilerden ödenmektedir. Başka bir deyişle maaşlarımızın bir bölümünü zaten biz kendimize veriyoruz. Ben böyle bir vergi vermiyorum diyen kardeşlerin asgari ücretin gelir vergisi kısmında yer alan 226,63 liralık kısmına bakmaları yeterli olacaktır. Bu doğrudan maaşlarımızdan yapılan kesintidir. Dolaylı yollardan yapılanlarsa cabası. Ayrıca 1404 lira geçinmek için yeterli mi?
Devam edelim. 2002 yılından ülkemizde yapılan genel seçimler sonucu şimdi de yönetimde olan AKP ülke yönetimini devraldı ve kesintisiz olarak 15 yıldır ülkeyi yönetmeyi sürdürüyor. AKP’nin önemli iddialarından biri ülkenin ekonomisinin büyümesi ve ülkenin zenginleşmesidir. Altın tüm zamanlarda zenginliğin değişmez ölçütlerinden biridir. Ben de geçen 15 yıl içinde asgari ücretlerimizin altına karşı durumunu merak ettim. Bakalım biz işçilerin geliri de ekonomiyle birlikte büyümüş mü?
YIL | ASGARİ ÜCRET | ÇEYREK ALTIN FİYATI | ASGARİ ÜCRETİN ÇEYREK ALTIN KARŞILIĞI |
2003 | 225.999.000 | 32.250.000 | 7,007 |
2004 | 318.233.475 | 33.000.000 | 9,6434 |
2005 | 350,15 | 38,50 | 9,0948 |
2006 | 380,46 | 50,00 | 7,003 |
2007 | 419,15 | 54,00 | 7,762 |
2008 | 503,26 | 72,50 | 6,941 |
2009 | 546,48 | 89,00 | 6,1402 |
2010 | 599,12 | 117 | 5,1206 |
2011 | 658,95 | 167,50 | 3,9340 |
2012 | 739,79 | 163 | 4,538 |
2013 | 803,68 | 160,08 | 5,0204 |
2014 | 891,04 | 164,40 | 5,4199 |
2015 | 1000,55 | 162,86 | 6,1436 |
2016 | 1300,99 | 213,80 | 6,0850 |
2017 | 1404,06 | 246,39 | 5,6985 |
Tablonun en sağında yer alan sütun bir asgari ücrete karşılık kaç tane çeyrek altın alınabildiğini göstermektedir. 2004 yılından itibaren asgari ücretimizin çeyrek altın karşılığının 2011 yılına kadar düzenli olarak azaldığını hemen fark etmişsinizdir. ( Tek istisna 2007 yılı ve istisnalar kaideyi bozmaz.) 2012 yılı ile 2016 yılları arasında göreli bir yükseliş olmakla birlikte 2004 yılının çok uzağında ve 2017 yılı ile birlikte tekrardan düşüşün başladığı görülüyor. Çok muhtemelen 2018 yılında da 2017’den düşük olacak. Bu tablonun bize söylediği yıllar geçtikçe bizlerin zenginleşmediğimiz, zenginliğimizin korunmadığı aksine yoksullaşmış olduğumuzdur. Bu durum işaret etmek istediğimiz üçüncü gerçektir.
Toparlayacak olursak;
- Asgari ücret üzerinde çok fazla kesinti var.
- Asgari ücret geçinmek için yeterli değil.
- Yıllar içerisinde asgari ücret değerini korumuyor ve değer kaybediyor.
Ne yapmalıyız? İlk olarak bizler talep etmedikçe, sesimizi yükseltmedikçe burada yer alan tespitlerin lehimize değişmeyeceğini bilmeliyiz. Ne patronlar sınıfı ne de mevcut iktidar bizim sınıfımıza hayrına bir şey verir. Kardeşlerim burada işaret ettiğimiz sorunların ve daha pek çok sorunumuzun çözümü örgütlü mücadelemizdedir. Tarihin gösterdiği, tecrübe ile sabit bir gerçektir bu. Ne zaman işçi sınıfı bir araya gelmiş, örgütlenmiş ve taleplerini haykırmışsa o zaman patronlar sınıfı ve mevcut iktidar hiç istemese de işçi sınıfının taleplerine kulak vermek zorunda kalmıştır. Bu sebeple tüm sınıf kardeşlerime mücadele dolu günler diliyorum.