DİSK’in kurucusu mücadeleci sendikacı Kemal Türkler, ölümünün 28. yılında Topkapı’da bulunan mezarının başında, eşi Sebahat Türkler, mücadele arkadaşları ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla anıldı. Anmaya Kemal Türkler Eğitim ve Kültür Vakfı (KETEV), DİSK’e bağlı Birleşik Meta-İş ve Nakliyat-İş sendikaları da katıldı.
Mezarlığın girişinden Kemal Türkler’in mezarının yer aldığı alana kadar sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştirildi. Anma boyunca “Kemal Türkler Ölümsüzdür!”, “Faşizmi Döktüğü Kanda Boğacağız!”, “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!”, “Kemal Türkler Yaşıyor, Yaşatacağız!” sloganları atıldı.
Anma yerine gelinmesiyle, getirilen çiçek ve çelenklerle mezar süslendi. Yapılan saygı duruşunun ardından konuşma yapan KETEV yöneticilerinden Rasim Öz, Kemal Türkler davasının yasalara aykırı olarak zaman aşımıyla düşürülmeye çalışıldığını, siyasi iktidarın gerçekten darbelere karşıysa Kemal Türkler’in katledilmesini azmettirenleri bulup yargı önüne çıkarması gerektiğini ifade ederek, “Biliyoruz ki katillerini bizzat devlet korudu. Eğer devlet ortaya çıkarmazsa biz çıkaracağız katillerini. İşçi sınıfı bu davanın peşini bırakmayacaktır…” dedi.
Öz’den sonra söz alan Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, “Bu düzen Kemal Türkler’i katlederek işçi sınıfını terbiye etmeye çalıştı. Yükselen mücadele bayrağını engellemeye çalıştı. Maalesef 12 Eylül sonrası sendikal harekette 12 Eylül öncesi sendikal hareketle övünen, bununla yol yürümeye çalışan bir anlayış ortaya çıktı. Elbette biz 12 Eylül öncesi hareketle, mücadele deneyimlerimizle övüneceğiz. Kemal Türkler’in örmüş olduğu mücadele hattını bugün de öreceğiz… Bizler sınıf mücadelesinde kaybettiğimiz insanlarımızın mezarlarını birer ağlama duvarına dönüştürüyoruz. Kemal Türkler’in mezarı önünde, Abdullah Baştürk’ün önünde, Rıza Kuas’ın önünde biz özeleştiri yapmak zorundayız. Sendikal hareket nerden nereye geldi?... Buraları ağlama duvarına dönüştürmemeliyiz. Asgari ücretin ne kadar olduğunu, sosyal güvenlikle ilgili durumun hangi aşamada olduğunu biliyorsunuz, kıdem tazminatlarına saldırıları görüyorsunuz. Bunların bu noktaya gelmesinde bizim hiç mi kabahatimiz yok… Sendikalar olarak bizler işçiler için bir çekim gücü oluşturamadık. Akredite olmuş sendikacılık revaçta oldu, korporatif sendikacılık hortlatılmaya çalışıldı, sendikalar teslimiyet içerisine girdi… İşçi sınıfıyla olan bağlarını kopardı. Bizler Kemal Türkler’in mücadele anlayışı yolunda mücadelemizi devam ettireceğiz” diyerek, sendikal hareketin bugünkü tablosuna değindi.
Serdaroğlu’dan sonra söz alan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise, kendisinden hemen önceki konuşmacının aksine 28 yıldır DİSK’in mücadele anlayışında bir kayma olmadığını iddia etti. Çelebi, bugünün DİSK’iyle Kemal Türkler’in temsil ettiği mücadeleci sendikal anlayışı savunan DİSK arasındaki uçurumu gözlerden saklamaya çalışsa da, bunu başarması olanaksızdır. İşçilerle yan yana, omuz omuza mücadele ederken burjuvazi tarafından katledilen Kemal Türkler’in sendikal anlayış, bugünün işçi kuşakları tarafından “militan sınıf sendikacılığı” anlayışının yükseltilmesiyle daha da ileri taşınmayı bekliyor. Kendisini saygıyla anıyoruz.