
Ben tekstil sektöründe çalışan bir kadın işçiyim. Küçük yaşta başladığım işçilik hayatım boyunca birçok sorunla karşılaştım. Çalıştığım tüm işyerlerinde siz işçi kardeşlerim gibi ben de çok uzun saatler ve düşük ücretlerle çalışmak zorunda kaldım.
Biliyorum ki her sektörün kendine özgü koşulları ve sorunları olduğu gibi benzer yönleri de çok. Ama ben size son çalıştığım işyerindeki patronun üretimde yaptığı baskıdan bahsetmek istiyorum. Çalıştığımız makinelere performans ölçen aletler takmışlar. Cihazlar çalıştığın işin adedini hesaplıyor, hatta tuvalete kaç kere gittiğini ve kaç dakika durduğunu kontrol ederek bizi sürekli olarak baskı altına alıyorlar. Örneğin üretime baslarken ustalar gelip başımızda durarak ilk işi kaç dakikada yaptığımızı takip edip süre belirliyorlar. Ama o süreyi bile doğru yazmıyorlar. Bir işi ben iki dakikada yapıyorsam usta süreyi yarıya indirip bir dakika belirliyor.
Aslında bu cihazlarla bize kontrolün kendi ellerinde olduğunu ve istedikleri gibi ayar verebileceklerini göstermek istiyorlar. İşin bir başka boyutu ise bu cihazlar üzerinden bonus-ödül adı altında biz işçileri bir birimizle yarıştırarak hem üretimi artırıyorlar hem de işçilerin arasına nifak tohumları ekmek istiyorlar.
Tabii ki bu durum biz işçilerin kaderi değil. Patronların bize bu koşulları dayatabilmesinin en büyük nedeni çok güçlü olmaları değil tam tersi onların örgütlü, biz işçilerin ise örgütsüz olmasıdır. O halde bütün işyerlerinde örgütlü mücadeleyi yükseltmek için canla başla çalışmamız gerekiyor.