Ben Gebze’den bir lise öğrencisiyim. Biliyorsunuz ki eğitim sistemi sürekli değişiyor. Önceden ilköğretim öğrencileri liseye geçerken bir sınava girer ve sınav sonuçlarına göre liselere yerleştirilirlerdi. Değiştirilen eğitim sistemiyle beraber liseler bu kez de “nitelikli ve niteliksiz” olarak ayrıldı. Öğrenciler, artık isterlerse tercih listesine evine yakın 5 okul yazacak ve bunlardan birine gidecek, isterlerse “nitelikli” liseye gitmek için sınava girecek. 1 milyon 200 bin öğrencinin katılacağı bu sınav sonucunda ise sadece %10’luk bir kesim “nitelikli” okullara yerleştirilecek.
Bu “nitelikli” okullara baktığımızda imam hatip liselerinin sayısının fazla olduğunu görüyoruz. Peki, bu liseler neye göre, kime göre “nitelikli”? Ya da niteliksiz okullarımız varsa neden nitelikli olması için imkân sağlanmıyor, bütçe ayrılmıyorken savaşa ve silahlanmaya bütçe ayrılıyor? Çocuğunun niteliksiz okula gitmesini istemeyen aileler, dershane işlevi gören “temel liselere” daha çok yönelecek. Asgari ücretle geçinmeye çalışan aileler, dört sene boyunca temel liselere tonla para harcayacak. Ailelerin üzerlerindeki yük daha da artacak.
Biz işçi çocukları içi boşaltılmış, ezbere dayalı bir eğitim sistemi istemiyoruz. Sürekli gelecek kaygısı taşımak istemiyoruz. Bizler bilimsel, parasız, nitelikli bir eğitim görmek istiyoruz. İstediğimiz eğitim sistemini kazanabilmek için, geleceğimize sahip çıkmak için 1 Mayıs’ta taleplerimizi haykıracağız. Sizleri de yanımızda görmek, mücadele saflarında beraber olmak isteriz!