Bugün çocuklarımız nasıl büyüyor ve onları nasıl bir gelecek bekliyor? İşçi sınıfının bir parçası olan her anne baba eğitim sisteminden yakınmaktadır ve haklıdır da. Çocuklarımız nitelikli bir eğitim alamadıkları gibi sosyal ve kültürel aktivitelerden de uzaklar. Birlik, beraberlik, yardımlaşma, dayanışma, insan sevgisi gibi değerlerin yerine düşmanlık, rekabet, bireycilik gibi olumsuz değerleri öğreniyorlar. Şimdi hemen her çocuğun elinde bir tablet ya da telefon var. Çocuklarımız bilgisayar oyunlarına bağımlı, yalnız, asosyal olarak yetişiyor. Ve zaten işsizliğin, açlığın, yoksulluğun, savaşların olduğu bir dünyada onları hiç de parlak bir gelecek beklemiyor. Bu nedenle çocuklarına mutlu bir gelecek sağlamak isteyen işçi anne ve babaların mücadele etmek dışında bir seçeneği yok.
Mücadele etmenin yanı sıra çocuklarını da gelecekte bu mücadelenin bir parçası haline getirebilmek için paylaşmayı, dayanışmayı, kardeşliği öğretmeleri gerekiyor. Ama biliyoruz ki bir çocuk sadece aile içerisinde yetişmiyor. İnternet, medya, okul ve daha pek çok faktör çocukların yetişmesinde belirleyici oluyor. Bu nedenle emekçiler, çocuklarını insani değerlere sahip çıkılan, dayanışmanın, paylaşımın örneklerini görebilecekleri yerlere götürmeleri ve gönül rahatlığıyla göndermeleri gerekiyor ki bu değerleri de çocuklarımız da öğrenebilsinler. Gerçek eğitim de bu değil midir? Bir işçi örgütü olan UİD-DER işte böyle bir yerdir.
Geçtiğimiz günlerde bunun bir örneğini hayata geçirdik. Emekçi kadın kardeşlerimizle birlikte çocuklarımıza Karınca Z filmini izlettik. Kendileri için yapılan bu organizasyondan oldukça mutlu olan çocuklarımız her şeyden önce onlara değer verildiğini hissettiler. Yan yana geldiklerinde, onlara değer verildiğinde, nitelikli zaman geçirildiğinde ne kadar olumlu bir etkisi olduğunu film sonrası yaptığımız sohbette filme dair söylediklerinde gördük. Çocuklarımız film için “yardımlaşmayı, cesaretli olmayı, korkak olmamayı, özgür olmayı, birlik beraberlik içerisinde olmayı, arkadaşlığı, ekip olmayı anlatıyor” dediler. Özgüvenimizi korumamız gerektiğini, kimsenin baskısı altında olmamamız gerektiğini söylediler. Bir çocuğumuz “Filmde kazma kazmaktan başka bir şey bilmiyorum demişti karınca. Bugün de bizler telefona tablete bağımlıyız.” diyerek bugünkü çocukların durumunu gayet net bir şekilde görebildiğini gösterdi.
Sevgili anne ve babalar, bir film bile çocuklarımıza ne çok şey anlattı. Toplumda unutturulan pek çok olumlu değer, filmden sonra çocuklarımızın diline geldi. Çocuklarımız geleceğimizdir dedik. Geleceğimize sahip çıkmak istiyorsak UİD-DER gibi dayanışmayı büyüten işçi derneklerine çocuklarımızla birlikte gitmekten, onları buralara yönlendirmekten vazgeçmeyelim.
Bir çocuğumuzun çizdiği anlamlı bir resmi sizlerle paylaşmak istiyoruz.