
Geçenlerde işyeri maaş bordomu vermişti, ben de bordoyu şöyle bir inceledim. Çeşitli kalemler altında tam 700 lira kesinti yapılmış kuru maaşımdan. Sonra diğer işçi arkadaşlara bu durumu anlatıp bordolara bakıp bakmadıklarını sordum, çoğu bakmıştı ama kimsenin kesintiler kısmına bakmak aklına gelmemişti. Tabi kesinti kısmını gören herkesin sinirleri tepesine çıktı. Benimki 700 ama kimisinde 1000 lira üzerinde bir kesinti yapılmıştı.
Bir de buna, elektriğe, suya, doğalgaza, telefona yani özetle iğneden ipliğe gelen zamlar, bu harcamalar için alınan vergiler eklenince zaten az olan maaşımızdan elimizde kalan bir hiç oluyor. “Büyüyoruz” diye böbürlenenler milyon dolarları cebe indirirken, sanki eşit kazanıyormuşuz gibi bizimle aynı oranda vergi ödüyorlar. Yetmezmiş gibi sürekli vergi affına uğruyorlar. O da yetmiyor teşvik adı altında devlet onlara muslukları açıyor. Biz işçilere ise ne vergi indirimi ne de teşvik var!
Biz işçiler ağır çalışma koşullarında boğazımızdaki bir lokmayı bile kısarken, bizden kesilen vergiler, bizi bu koşullara sürükleyenlerin çıkarları için harcanıyor. Bizim paramızla patronlar köşeyi dönüyorlar, ama utanmadan bizim daha fazla çalışmamız gerektiğini söylüyorlar.
Ben de bu 1 Mayıs’a asgari ücretin vergi dışı kalması, vergilerin işadamlarından kesilmesi, vergi kaçıran işadamlarının ağır cezalara çarptırılması için gidiyorum.